“Küresel Bir İnsanlığın Şafağında” manifestosuyla FeminİSTANBUL festivali’nin 5’incisi Kartal’da gerçekleştirildi.
Kartal/Yüksel FIRAT
Bu yıl 1-2 Ekim tarihleri arasında 5’incisi düzenlenen Türkiye ve dünyanın birçok noktasından şairlerin, ‘kadın ve kadın sorunu ‘na dair şiirlerini seslendirdiği, sunumların yapıldığı ‘Uluslararası Kadın Şiir Festivali Feminİstanbul’un onur ödülü, DİSK Genel Başkanı Dr. Arzu Çerkezoğlu’na verildi.
HİLAL KARAHAN FEMİNİSTANBUL 2021 AÇILIŞ KONUŞMASI
FeminİSTANBUL festivali’nin açılış konuşmasını Hilal Karahan yaptı. Hilal Karahan; “Uluslararası FeminİSTANBUL Kadın Şiiri Festivali’ni bu yıl beşinci kez kutluyoruz. Mutluyuz, gururluyuz. Biz bu festivale 2016’da 3 kadınla başladık: Ben, Dilruba Nuray Erenler ve Emel Koşar. 2019’da organizasyon ekibimize Ayça Erdura katıldı. Bu yıl ailemiz daha da genişledi: Danışma kurulunda Zeynep Altıok Akatlı, W. B. Bayrıl; teknik yardım ekibinde Mengü Bahadır Bayrıl, Hatice Kumalar, Canan Çelik ve Eser Ceran Erdi yer alıyor. Uluslararası areneda UNESCO’ya bağlı Dünya Şiir Festivali (WPF) ve Dünya Şiir Hareketi (WPM); Türkiye’de ise Kartal Belediyesi resmi sponsorumuz. kendilerine teşekkür ediyoruz.
Bildiğiniz gibi ben Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanıyım. 20 yıldır kadınlarla çalışıyorum ve kadınların ne denli güçlü olduğunu bilirim. Suda haşlanan ıstakoz gibi, ölene kadar sesleri çıkmaz. Mesleğimle şiiri birleştirip kadın sorunlarına şiirle dikkat koymak istedim. İyisiyle kötüsüyle, kadının her türlü haliyle ilgili şiirler yazılsın; şiirin zarafetiyle bir gündem yaratılsın ve bir kadın platformu oluşsun istedim.
Uluslararası arenada kadın temalı festivallerin olduğunu görünce, bunun benzerini Türkiye’de yapmak arzusu doğdu bende. 2016’da, 3 kadın kafa kafaya verdik ve FeminİSTANBUL fikri böyle ortaya çıktı işte. Türkiye için bir ilkti. Çeşitli tepkiler aldık. Bu festival cinsiyetçi ya da salt feminist bir festival olmadı hiç. Çünkü bizim hedefimiz “birlikte çeşitlilik”ti. Ana temamız kadın, kadın sorunları, kadının her türlü halini içeren durumlar olsa da kadın temalı şiirleriyle, kadın, erkek, LGBT, her dilden, cinsten, dinden, ırktan ve milletten şair bu festivale katılmalıydı. Zamanla sular duruldu, taşlar yerine oturdu. Kadın şiiri antolojileriyle de bu amacımızı taçlandırdık.
Bu yıl manifestomuzu “küresel bir insanlığın şafağında” olarak belirledik. Dünya 2 yıldır pandemi denen bir deliliği yaşıyor. Holywood filmlerinden fırlamış bir sahnenin içindeyiz hepimiz. Pandemi hepimize bir gerçeği gösterdi. Şairlerin kadim zamanlardan bildiği bir gerçeği; insan ve insanlığın evrensel kaderi birbirine bağlıdır. Kapitalizmin tüm yabancılaştırma düzeneklerine karşı, insan kendini sadece insanlıkta gerçekleştirir. Tek başına ne kadar değerli olursak olalım, o değer insanlıkla buluşmuyorsa, anlamsızdır. Bir süredir büyük hayallerimizden, küresel düşlerimizden vazgeçmiştik. Küçük ve kimi konforlu günlük hayat ritüellerimizle bizim olanı korumaya çalışarak geçiyordu günlerimiz. Pandemi hepimize, bir kez daha büyük insanlık ailesinin birbiriyle nasıl derin ve kopmaz bağlara sahip olduğunu gösterdi.
Bu dönemin sosyolojik çalışmaları yapılacaktır mutlaka. Ama hepimizin farkettiği gibi, sosyal medya ile dünya bir avuç köye döndü artık. Amerikan merkez bankası FED’in faiz kararını takip ediyoruz örneğin, ya da Çin’in teknoloji şirketlerini kamulaştırmasını eleştiriyoruz. Kolombiya’da kabul edilen kürtaj kararını alkışlıyoruz. Afganistan’daki Taliban rejiminin tutukladığı gazeteciler gündemimizde. İnternet bankacılığı ve alışverişi çığ gibi büyümekte. Artık herkes “Getir” ve “Yemek Sepeti” uygulamalarıyla besleniyor; ürünleri favorilerine ekle, yarım saatte kapında beliriyor. Üstelik “temassız teslim”, kapı zilini çalan da yok artık. Karbon izini azaltma projeleri bunlar, sosyal temas yasak, sarılma-öpüşme, insan sıcağı hele hafazanallah…
Hepimiz bir deliliği yaşıyoruz; aklımızı, insanlığımızı koruyabilmek için buluşuyoruz. Hepimiz biriz; birlikte çeşitliyiz ve biz kadınlar bir aradayken daha güçlüyüz. FeminİSTANBUL, festival bildirgesindeki başlığın sunduğu ufukları yoklayacak bu yıl. Yeni fark edişlerin, hayat ile insan ve insanlık arasında kurulan sahici bağların daha da güçlendirilmesi için çalışacak. Bunların hepsini de elbette kadınlığın perspektifinden yapacak! Çünkü FeminİSTANBUL, kadınlığın kutlandığı ve kutsandığı bir festival.
Hilal Karahan konuşmasını “Yaşasın insanlık, yaşasın insanlığın yaratıcısı kadınlık!” diyerek bitirdi.
Türkiye Yazarlar Sendikası Başkanı Adnan Özyalçıner bir sunum gerçekleştirdi.
“BU MÜCADELEYİ GELECEĞE TAŞIMA SORUMLULUĞUYLA KARŞI KARŞIYAYIZ”
‘Uluslararası Kadın Şiir Festivali Feminİstanbul’un onur ödülü, DİSK Genel Başkanı Dr. Arzu Çerkezoğlu’na verildi. Ödülü alan DİSK Genel Başkanı Dr. Arzu Çerkezoğlu, kadın hareketinin mücadelesini geleceğe taşıma sorumluluğuna dikkat çekerek; “Kadınların bir dizi ayrımcılıkla karşı karşıya kaldığı, ucuz ve güvencesiz işçi topluluğu olarak görüldüğü ve aslında kadının yok sayıldığı bir dönemde gerçekten bu dayanışmalar son derece önemli. Biz yaşasın kadın dayanışması derken, hayatın her alanında yaşadığımız ayrımcılığa karşı verdiğimiz mücadelenin bayrağını söylüyoruz. Koşullar ne olursa olsun, ülkemizin en zor dönemlerinde bile sokağa çıkan, kendisini ifade eden her türlü baskıya rağmen kazanımlar elde eden bütün kadınlardan aldığımız güçle, bu mücadeleyi geleceği taşıma sorumluluğu ile karşı karşıyayız.” ifadelerini kullandı.
“KÜRESEL BİR İNSANLIĞIN ŞAFAĞINDA”
“Küresel Bir İnsanlığın Şafağında” manifestosuyla yol çıkan FeminİSTANBUL festivalle bir manifesto sundu. Manifestoyu tiyatro oyuncusu Gülşah Yavuz okudu; “Pandemi hepimize bir gerçeği gösterdi. Şairlerin kadim zamanlardan bildiği bir gerçeği; insan ve insanlığın evrensel kaderi birbirine bağlıdır. Kapitalizmin tüm yabancılaştırma düzeneklerine karşı, insan kendini sadece insanlıkta gerçekleştirir. Tek başına ne kadar değerli olursak olalım, o değer insanlıkla buluşmuyorsa, anlamsızdır.
Bir süredir büyük hayallerimizden, küresel düşlerimizden vazgeçmiştik. Küçük ve kimi konforlu günlük hayat ritüellerimizle bizim olanı korumaya çalışarak geçiyordu günlerimiz. Pandemi hepimize, bir kez daha büyük insanlık ailesinin birbiriyle nasıl derin ve kopmaz bağlara sahip olduğunu gösterdi.
Bu süreç biz insanlığın yaratıcısı kadınlar için iki kat daha zor geçti. Evler, çocuklar, yaşlılar, hastalar… Her şeyi yeniden düzenleyip, organize edip yönetmek bir kez daha omuzlarımıza yüklendi. Yılmadık, yılmayacağız elbet.
Ama bu dönemde bile kadına yönelik şiddet durmadı. Devletler, hükümetler bu konuda yeterli tedbiri almadı ve gereken kararlılığı göstermedi. Hele kazanılmış kadın haklarını geri almaya yönelik (Türkiye’deki İstanbul Sözleşmesi gibi tartışmalarda gördüğümüz) feodal, patriyarkal ve gerici girişimler durmadı. Hepsine karşı direndik ve kazandık. Gerekirse yine direnecek ve elbette kazanacağız.
FeminİSTANBUL geçen yıl yapılamadı, bu yıl da pandemi şartları ve kısıtlamaları altında yapılacak. Dostlarımızla kucaklaşmak, onların insan sıcaklığını hissetmek, paylaşmak isterdik. Maalesef erteledik. Ama sanal da olsa uluslararası katılımımız sürecek.
FeminİSTANBUL, festival bildirgesindeki başlığın sunduğu ufukları yoklayacak bu yıl. Yeni fark edişlerin, hayat ile insan ve insanlık arasında kurulan sahici bağların daha da güçlendirilmesi için çalışacak. Bunların hepsini de elbette kadınlığın perspektifinden yapacak! Çünkü FeminİSTANBUL, kadınlığın kutlandığı ve kutsandığı bir festival.
Yaşasın insanlık, yaşasın insanlığın yaratıcısı kadınlık!”
FeminİSTANBUL FESTİVALİ KARTAL’DA ÜÇ GÜN ÜÇ ETKİNLİKLE YAPILDI
Festivalin İlk Günü, ‘Kadın’ Şiirleri Seslendirildi
Bu yıl Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi’nde 5’incisi gerçekleştirilen festivalin ilk gününde, Türkiye’nin ve dünyanın birçok noktasından katılan, aralarında; Asma Al Haj, Natasa Bajic, Valentin Lacob gibi isimlerin bulunduğu 62 şair, ‘Kadın ve kadın meseleleri ’ne dair kaleme aldıkları şiirlerini seslendirdi.
Festivalin ikinci günü, “Karşı Kıyıya Mektup’ Sergisi
Festivalin ikinci günü, “Karşı Kıyıya Mektup’ sergisi ile başladı. Sergide, sanatçılar; Gül Bolulu, Zeynep Soref, Vardal Caniş, Pelin Özer ve Sevgi Çekiç’in eserleri yer aldı.
Festivalin Üçüncü Günü, Manifesto ve Ödül Töreni
Festival son günü DİSK Genel Başkanı Dr. Arzu Çerkezoğlu’na ödül verildi. Türkiye Yazarlar Sendikası Başkanı Adnan Özyalçıner bir sunum gerçekleştirdi. Sunum ve şiirlerin ardından, Muzaffer Özdemir tarafından saz, Cevat Hikmet Erdem tarafından da gitar dinletisi dinleyiciler ile buluşurken, Yakacık Fen Bilimleri öğrencileri dünyaca ünlü şairlerin, ‘kadın’ temalını şiirlerini seslendirdi.