EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz ve Sol Parti Başkanlar Kurulu Üyesi Önder İşleyen Halk TV’de üçüncü ittifakla ilgili konuştu.
Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz ve Sol Parti Başkanlar Kurulu Üyesi Önder İşleyen Halk TV’de Şirin Payzın’ın moderatörlüğündeki “Sözüm Var” programına bağlanarak üçüncü ittifak tartışmalarına dair konuştu.
Evrensel gazetesinin düzenlediği haberde, Ercüment Akdeniz, önce muhalif güçlerle tek adamı göndereceklerini ve sonrasında bütün emekçilerin birliğini oluşturan bir cepheye doğru ilerleyecek bir ittifakın parlamentoda temsili için çalışacaklarını ifade etti. Önder İşleyen de mevcut iktidar yenilgiye uğratıldıktan sonra Türkiye’nin geleceğinin barajların kaldırıldığı, sosyalistlerin de temsil edildiği bir kurucu meclis yoluyla şekillendirilebileceğini belirtti.
AKDENİZ: “BU İŞÇİLERİN İHTİYACIDIR İTTİFAK”
Son bir buçuk ayda çok sayıda kenti gezerek 25 halk buluşması yaptığını belirterek konuşmasına başlayan Ercüment Akdeniz, Trakya’da organize sanayi bölgesinde karşılaştığı manzarayı aktardı. Kapıda iş ilanlarının asılı olduğununu gördükleri esnada bir işçinin kendisine “İşverenler işçi arıyor, biz iş arıyoruz bulamıyoruz. Çünkü fabrikalar köle arıyor işçi aramıyorlar” dediğini aktaran Akdeniz, “Bu insanların sesidir, bu insanların ihtiyacıdır ittifak. Bir halk ittifakından söz ediyoruz, sadece sosyalistlerin bir araya geldiği bir sol bloktan bahsetmiyoruz” dedi.
Başka bir işçinin “Fabrikada öğlen üç çeşit yemek veriliyor. Eğer meyve suyu veya tatlı çıkıyorsa ben bunları tüketmiyorum. Eve, çocuklarıma götürüyorum. Çünkü onlara tatlı alacak parayı yetiremiyorum” dediğini aktaran Akdeniz, “Bu konuştuğumuz işçiler AKP’ye, MHP’ye oy vermiş işçiler. Ve artık sosyalistlerle konuşuyorlar. Çözüm için kim olduğunu ayırmıyorlar ve birleşin, her yerde birleşin diyorlar” diye konuştu. Akdeniz bu örnekler üzerinden kapsamı öncelikle bir halk ittifakı anlayışıyla koymak lazım” diye konuştu.
“TEK ADAM YÖNETİMİNİ GÖNDERECEĞİZ”
Başkanlık referandumu olduğunda EMEP olarak Sol Parti (o zamanki adıyla ÖDP), TKP ve Halkevleri ile dörtlü bir blok olarak “Hayır” kampanyasını örgütlediklerini, etkili bir çalışma yürüttüklerini hatırlattı ve “Bugün o dönemki ‘hayır’ kampanyasının ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Türkiye, sosyalistlerin değerini bilmeli” ifadelerini kullandı.
Akdeniz, “Seçimlerde de o referandumda olduğu gibi ‘hayır’larımız yan yana gelecek, hep birlikte sorumluluk alacağız ve tek adamı hep beraber göndereceğiz” diye konuştu.
Parlamento seçimleri için bakıldığında ise “Cumhur” ve “Millet” olmak üzere iki blok görüldüğünü belirten Akdeniz, bu blokların Türkiye’nin geleceğine ilişkin bir çıkış yolu sunmayacağını belirten Akdeniz, “O yüzden başkanlık seçimlerinde bir araya gelsek bile, parlamento seçimlerinde bir halk ittifakını, üçüncü bir ittifakı, üçüncü bir seçeneği örgütleyeceğiz” ifadelerini kullandı.
“HEDEFİMİZ BÜTÜN EMEKÇİLERİN BİRLİĞİNİ OLUŞTURAN BİR CEPHEYE DOĞRU İLERLEMEK”
Dört aydır Sol Parti ve Türkiye Komünist Partisi ile (TKP) temaslarının sürdüğünü, zaman zaman Halkevleri ve Türkiye Komünist Hareketi ile de zaman zaman bu toplantıların genişlediğini ifade eden EMEP Başkanı Akdeniz, amaçlarının bir deklarasyon yayınlamak olduğunu kaydetti. “Dünya kapitalizmden çekiyor, Türkiye kapitalizmden çekiyor. Vahşi bir sömürü ile karşı karşıyayız. Hedefimiz bütün emekçilerin birliğini oluşturan bir cepheye doğru ilerlemek” dedi.
HDP, TİP ve daha pek çok örgütle de ikili görüşmelerde bulunduklarını belirten Akdeniz, görüşmelerdeki gidişatı olumlu bulduklarını söyledi.
İŞLEYEN: TEK ADAMDAN KURTULDUKTAN SONRA BARAJLARIN KALKTIĞI KURUCU BİR MECLİS OLUŞTURULMALI
İşleyen de önümüzdeki seçimlerin ana meselesinin bu iktidarı yenilgiye uğratmak olduğunu; CHP ile HDP ile tüm muhalefet güçleri ile bu konuda bir dayanışmaya girilmesi gerektiğini düşündüklerini belirtti. İşleyen bundan sonra ise Türkiye’nin geleceğinin sağ bir çizgiye hapsedilmesine karşı sol bir siyasetin ortaya konulmasının acil bir ihtiyaç olduğunu belirtti. İşleyen bunun da barajların kaldırıldığı, sosyalistlerin de temsil edildiği bir kurucu meclisle Türkiye’nin geleceğinin şekillendirilmesi yolu ile olabileceği şeklinde açıkladı.
