Hüseyin Güler’in anısına bu yıl ilkini gerçekleştirdiğimiz Yerel Basın Sempozyumu’nda; “Kent Basının Sorunları” konusunda yaptığım sunum.
Özgür bir basının, demokrasinin gelişmesinde son derece önemli bir unsur olduğunu dikkate aldığımızda kent basının sorunlarının belirlenmesi ve bunlara bir an önce uygun çözümler getirilmesi, aynı zamanda kaliteli – nitelikli gazetecilik ve demokrasi sorunudur. Dolayısıyla tüm toplumu ilgilendiren bir konudur.
Aslında biz gazeteciler sorumluluklarımızın da sorunlarımızın da farkındayız. Sorun bunların nasıl çözüleceğindedir.
BASIN İLAN KURUMU KÖSTEK DEĞİL DESTEK OLMALI
Öncelikle Basın İlan Kurumu (BİK) sorun yaratan değil çözüm üreten olması gerekiyor. Ancak BİK tarafından 2012 yılında uygulamaya konan gazeteleri birleştirerek azaltma politikası, Anadolu’da kent basınının birleşmesinden daha çok kapanmasına yol açmıştır. Bu gerçekliğe rağmen, Basın İlan Kurumu’nun ilan ve reklam alabilmek için getirdiği yeni şartlar ve tasarruf tedbirleri kent basınını bitirmektedir. Birçok gazete kapanırken ayakta kalanlar ise kapanmak için gün saymaktadır.
Görülen gerçeklik; kent basınını bitirmek; BİK’in hedeflediği bir durumdur. Zira Basın İlan Kurumu’nun yeni kararları ile nerdeyse eş zamanlı olarak yayınlanan “Tasarruf Tedbirleri” genelgesi kent basının ölüm fermanı olmuştur. Bu durum aynı zamanda yerel demokrasinin olumsuzlaşmasına ve halkın haber alma hakkının kısıtlanmasına da yol açmaktadır.
KENT BASINI YEREL HABER YAPMALI
Ancak bu kent basının bitirme amacına rağmen biz kent basını olarak topluma karşı sorumluluklarımızı yerine getirmede ısrar etmeye devam edeceğiz. Ama BİK’te bitirme amacından ve sadece ulusal medyayı kollamaktan vazgeçmelidir.
Esas olarak ulusal basın ile kent basını arasında temel bir fark olmadığı gibi kent basınıda çalışan bir gazeteci ile ulusal basında çalışan bir gazeteci arasında da temelde hiçbir fark yoktur. Gazetecinin görevi, işlevi ulusalda da yerelde de aynıdır. Yasalar karşısındaki sorumlulukları da mesleki sorumlulukları da aynıdır. Dolayısıyla BİK kent basını yok saymaktan vazgeçmelidir.
Ulusal basın ve kant basını ilişkisi özellikle biz İstanbul kent basını için çok daha fazla önem taşımaktadır. Prof. Dr. Süleyman İrvan, en zor yerel gazeteciliğin İstanbul ve Ankara’da yapıldığını belirtmektedir. Evet, özellikle biz İstanbul kent basını olarak bu zorluğu en yakından bilenleriz.
İrvan, Ulusal basın “İstanbul merkezli yayın yaptığı için, haberlerin büyük çoğunluğu İstanbul’da üretiliyor ve bu anlamda yerel özellik taşıyor. Öte yandan aynı haberler tüm ülkeye yayın yapan, tüm ülkede satışa sunulan medyada da yer aldığı için aynı zamanda ulusal özellikler taşıyor.” Diyerek en zor yerel gazeteciliğin İstanbul ve Ankara gibi metropollerde yapılan gazetecilik olduğunu belirtiyor.
Bizim, kent basını olarak ısrarla yapmaya çalıştığımızı ise İrvan şöyle tanımlamaktadır. “Yerel haber sadece o şehirde, bölgede yaşayan insanları ilgilendiren haberdir özünde. Bundan dolayı yerel medya, yereldeki sorunları ulusala taşımak gibi bir nihai hedefi olmamalı. Yerel gazeteciler yerel haberciliği doğru düzgün yapmalı, yerelin haber gereksinimini en doğru biçimde gidermeli, yerel sorunların çözümüne katkı koyan bir habercilik yapmalılar. Yerel medyaya düşen görev, yerel demokrasiye katkı yapmak olmalı.”dır diyor.
Tam da bu noktada toplumun yerel demokrasiyi güçlendirme ve bu gereksinimle nitelikli haber talebini karşılamak sadece gazetecilerin değil tüm kurumların gayretine bağlıdır.
Ama ne yazık ki; ilçemizde ve bölgemizde okur ve kurumlar kaliteli içerik istiyor, ama aynı zamanda içeriği ücretsiz almak istiyor. Yani hiç bir sorumluluk almadan hiç bir katkı sunmadan bunun gerçekleşmesini istiyor.
Kuşkusuz kent basını olarak bizler, nitelikli haber yerine, tüketmesi kolay olan habere yönelmeyerek, haber ajanslarının ve belediye basın birimlerinin, parti ve derneklerin gönderilerinin kopyala yapıştır tuzağından uzak duracağız ve özgün haber yapan bir niteliğe kavuşmayı esas alacağız.
Diğer yandan kent basını olarak şekil ve içerik olarak ulusal basın organlarını örnek alan değil, ilçemizin, bölgemizin sorunları içeriklerimizin yoğunluğunu oluşturacaktır.
Ama, kaliteli – nitelikli gazetecilik ve demokrasi konusundaki ısrarımız sorunlarımızın çözümü koşuluna bağlanmış durumdadır. Dolayısıyla sorunlarımızı çözmek zorundayız.
Sorunlarımızın öne çıkanlarını ise şöyle ele alabiliriz.
Yerel Basın Ağır Ekonomik Sorunlarla Karşı Karşıya
Kent basınının tamamına yakını mali açıdan zor durumdadır. Dolayısıyla yerel habercilik de şu anda bitme noktasına gelmiş durumdadır. Kent basınını mali açıdan rahatlatacak tedbirler alınmadığı takdirde; kent basının tarafsız habercilik yapması da basın özgürlüğü de ciddi yaralar alacaktır. Örneğin bir gazeteci, ‘belediye başkanı daha sonra bize reklam vermez’ diye belediyenin yaptığı yanlışları yazamıyorsa o bölgede basın özgürlüğünden söz edilebilir mi?
Kent basınını mali açıdan rahatlatacak tedbirler; aslında, tarafsız habercilik yapması ve basın özgürlüğünün korunması amaçlı bir tedbirdir.
Ama kent basını tasarruf tedbirleri kapsamında Basın İlan Kurumu’ndan gelen belirli miktardaki kurumsal reklam getirisiyle kar elde etmesi bir yana ayakta kalma mücadelesi vermektedir. Özel reklam ve ilan gelirleri yok denecek kadar azdır. Okuyucuya matbu ya da dijital satış değil ücretsiz dağıtım yapıldığından elde edilen gelir ise zaten yoktur.
Kent basını olarak hem imtiyaz sahibi hem de gazeteci olarak nerdeyse çoğunluğumuz sosyal güvencesi olmadan çalışmaktadır. Ki, dolayısıyla da bunların tamamına yakını geçimini sağlamak için gazetecilik dışında ikinci bir iş yapmak durumunda kalmaktadır. Oysa gazetecilik mesleğini yapan bir kimsenin başka bir meslekte daha çalışmak zorunda kalması ve yatay ilişkilere girmesi başka sakıncaları beraberinde getirecektir.
Oysa gazetecilerin mesleki sorumluluklarının bilincinde olması ve mesleklerine sahip çıkması gerekmektedir. Kent basını tarafsız olduğuna dair güvenilirliğini sağlaması çok önemlidir. Bu bağlamda, haber amaçlı kurulan temaslarda, kaynaklarla ilişkide mesafenin korunması son derece önem taşımaktadır.
Kartal Belediyesi burada özgün bir yer tutmaktadır. Kartal Belediyesi basına katkı sunarken hiç bir kent basının ayırmamaktadır. Ancak bu kent basınının içerikleri, nitelikleri ve çalışmaları dikkate alınmadan genel bir soyutlamayla eşit yaklaşım; kent basınının kaliteli içerik üretme çabalarını sekteye uğratmaktadır.
Dolayısıyla bir kez daha belirtelim ki, Kent basınını mali açıdan rahatlatacak tedbirler tarafsız habercilik yapması ve basın özgürlüğünün korunmasıdır.
Kent Basınını Kurumsallaşamama Sorunu, Yetişmiş Ve Yeterli Eleman Sıkıntısı Çekiyor
Kent basınının temel bir sorunu ise kuşkusuz kurumsallaşamama sorunudur. Kent basını ve özelde de Kartal kent basının çoğunlukla kalifiye olmayan az sayıda elemanla süreci götürmeye çalışması; haber çeşitliliğinin sınırlı kalmasına, inceleme araştırma haberlerin, köşe yazılarının sayıca azlığına, diğer deyişle gazetenin içerik bakımından zayıf kalmasına neden olmaktadır. Finansal yokluk ve kurumsallaşamama ile birlikte kalifiye eleman çalıştıramama niteliğin, düşük kalmasına yol açmaktadır.
İkinci işler yaparak yerel medyayı ayakta tutmaya çalışan kent basınının doğal olarak bu durumda kurtulması finansman desteği sağlaması ile aşılabilir.
Demeç, Propaganda, Tanıtım Ve Reklamın Haberin Yerine Geçmesi
Yerel medya haber kaynaklarına elaman eksikliğinden dolayı habere ulaşmakta zorlanırken, haber kaynakları ise demeç, propaganda, tanıtım ve reklam tarzı içerikleri kent basınına haber diye bültenleştirmektedir. Öyle ki parti ve dernekler kendi rutin faaliyetlerini, tanıtım ve reklam içeriklerini haber diye gönderebilmektedirler. Bu durum aslında, kurumların haber içeriği konusunda kent basınından profesyonel destek almaları gerektiğini göstermektedir.
Güçlü ekonomik ve kurumsal yapıların tesis edilememiş olması, reklam verenle haberci ve kurumu arasındaki ilişkilerde sağlıklı olmayan bir yapıya dönüştürüyor.
Özellikle kopyala yapıştır tarzı ile beraber bu bültenler haber ile propaganda, tanıtım ve reklamın iç içe geçmesine ve gazeteciliğin ortadan kalkmasına yol açmaktadır.
Yukarıda ortaya koyduğum tanımlamalardan yola çıkarsak basının sorunlarının çözüm yollarını bulmak zorundayız.
Kent basın organlarının dijital yayıncılık ile birlikte teknik altyapı yatırımlarının zorunluluk haline gelmesi ve bunun yapabilmesinin kolaylaştırmak için kent basını KOBİ’ler gibi desteklenme statüsüne alınmalıdır.
Kent basının bilgisayar, kamera, bilgisayar programları vb. muafiyetler getirilmelidir.
Kent basının haber toplamasını kolaylaştırma adına telefon, İnternet bağlantısı, enerji gibi giderlerinde indirim sağlanmalıdır.
Kent basın kuruluşlarına sigorta prim teşviki sağlanmalıdır.
İletişim fakültesi öğrencilerinin stajlarının kent basınında yapılması sağlanmalıdır. Bu amaçla öğrenci ve işletmeler teşvik edilmelidir.
Kent basın çalışanlarının eğitimine ağırlık verilmelidir ve üniversitelerin desteği sağlanmalıdır.
Kent basın gazetecilerinin basın kartı alması teşvik edilmeli ve basın kartını gazeteci örgütlerinin oluşturduğu özerk bir “Düzenleyici Kurul” vermelidir.
VARLIK YOKLU KOŞULLARINDA BİRLİK BİR ZORUNLULUKTUR
Özellikle bugünkü varlık yokluk koşullarında birlik bizim için bir zorunluluktur. Elbette yapılacak çok şey var. Özellikle biz kent basını olarak daha ileriden yapılanmanın yollarını arayıp bulmalıyız. Öncelikle güçlü ve etkin bir birlik oluşturup, olası reklamları oluşturulacak bir reklam havuzunda toplayabilir ve bunları kent basınına dağıtabiliriz. Bu hem alınacak reklam sayısında bir artışı beraberinde getirecektir hem de adil dağıtımın gerçekleştirilmesini sağlayarak, kent basınına düzenli bir gelir sağlayacaktır.
Kent basını olarak yukarıdaki reklam havuzu projesinde olduğu gibi bir haber havuzu oluşturabilirsek, bu havuzda biriken haberlerden yararlanabiliriz. Böylece ekonomik bakımdan, dolayısıyla da eleman açısından ve bununla bağlantılı olarak da yayın organlarının kazanacağı içerik zenginliği açısından fayda sağlanacaktır. Haber havuzuna haberler, tıpkı ajans haberi formunda gönderilebilir. Ayrıca araştırma-inceleme tarzındaki haberler, makaleler dahi bu havuzda birikebilir. Ayrıntı isteyen ulusal basın vb. organlar, kısa bilgi halinde gelen haberden, söz konusu haberin kaynağı olan yerel basın kuruluşundan ayrıntılı bilgi isteyebilmeli ve belirli bir ücret karşılığında bu bilgiyi en kısa sürede temin edebilmelidir. Bu şekilde, kent basınında haber çeşitliliği ve içerik zenginliği daha ileriden sağlanmış olacaktır.

