Kıymetli komşularım;
8 Mart 1857 tarihinin altında yatan hazin bir yaşanmışlıktan yola çıkılarak, daha sonra emeğe ve emeğin mimarları kadınlara atfedilmiş bugünü sizlerle birlikte onurlandırmaktayız.
Dünya üzerinde; içinde hayat barındıran en küçük şey dahi “emek” ile var olmuştur. Ve yine dünya üzerinde emeğin var olduğu yerde de her zaman verilen emeğin öznesi kadınlar vardır.
Bereketli her toprağın üzerinde, bağımsız her milletin mücadelesinde, medeniyeti benimsemiş her toplumun nezaketinde, yeniliğe ve gelişime açılan her kapının ardında kadınlar vardır.
Kadınlar; milletlerin ve devletlerin başarı hikâyelerinin yazarlarıdır.
Kadınlar; hem dünyayı değiştirecek olanlardır, hem de dünyayı değiştirecek çocukları yetiştirenlerdir.
Tüm bu duygularla Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Dünyada hiçbir milletin kadını ‘Ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım; Milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar emek verdim’ diyemez. Erkeklerden kurduğumuz ordumuzun hayat kaynaklarını kadınlarımız işletmiştir. Çift süren, tarlayı eken, kağnısı ve kucağındaki yavrusu ile yağmur demeyip, kış demeyip cephenin ihtiyaçlarını taşıyan hep onlar, hep o yüce, o fedakâr, o ilahi Anadolu kadını olmuştur. Bundan ötürü hepimiz bu büyük ruhlu ve büyük duygulu kadınlarımızı, şükranla ve minnetle sonsuza kadar aziz ve kutsal bilelim.” Sözünü hatırlatarak, başta Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yaşayan kadınların, daha sonra tüm dünya kadınlarının ‘Emekçi Kadınlar Günü’nü, kutlarım.