BAYRAMIMIZ KUTLU VE DAİM OLSUN…
Tüm halklara güvenerek yola çıkan ve Kurtuluş Savaşı’nda tüm halklarla birlikte memleketimi silbaştan yaratan, ömrü cephelerde geçmiş bir ADAM’ın kurduğu Cumhuriyeti, ölümünden itibaren devirmek için faşizan planlarını harekete geçiren bürokratların ve hain güruhların faturasını Mustafa Kemal Atatürk’e kesen zihniyetler olduğu sürece bu kavga bitmez…
Ötekileştirmeler ne zaman başlamış, iyice sorgulayın. Eğer mesele:
“Ne mutlu Türk’üm diyene!“ cümlesi ise, büyüdüğüm mahallemdeki okulumda İstiklal Marşı okunurken, evinde ayağa kalkarak dinleyen Yahudi Şimon Amca’ya sorun sebebini…
Ya da, kurban etimizi paylaştığımız Ermeni Madam Teyze’ye…
Ya da, Paskalya zamanında bahçesinde rengarenk yumurtalar boyadığımız komşumuz Arsen Amca’ya…
Ya da, melek olduğu gün eşinin ve çocuklarının ağıtlarına eşlik ettiğimiz Kürt Civan Amca’ya…
Ya da, on iki günlük oruç günlerinde, her ayrı günde, ayrı komşunun iftara davet ettiği Alevi Ali Amca’ya…
Ya da, her bayramda en ön safhada yer alan, fotoğraftaki doksan küsur yaşındaki Arap kökenli Gazi Dede’ye sorun…
Ya da….
Ya da…
Ya da…