Yüksel FIRAT
BİZLER İÇİN YAŞAMLARINI RİSKE ATAN BELEDİYE İŞÇİLERİ
Pandemi koşullarında halkın toplumsal sağlığını kendi ve ailelerinin sağlıklarını riske ederek gece gündüz çalışan Kartal Belediysi işçileri. Bugüne dek yönetenler belediye işçilerine karşı hep olumsuz yargılar oluşturmaya çalışmış ve bundan da başarılı olmuşlardı. Hatta her gün gazete sayfalarına düşen ‘belediyeler şu şu işleri yaptı’ haberlerini dikkatte aldığımızda sanırsın soyut bir kurum tüm bunları yapıyor.
Oysa tüm bunları yapanlar işte belediye işçileri ve emekçileridir.
Kartal’ da sırtlarında taşıdıkları bidonlarla 1 milyon metre kareyi aşkın alanı ilaçlayan belediye işçileridir.
Pazar kurulan semtlerde insanlar uyumaya hazırlanırken dışarıda gelen makine, süpürge, kürek sesleri bu işçilerden gelmektedir. Şafak vakti sokaktan gelen seslerde belediye işçilerinindir.
Pandemi koşullarında insanların haklı olarak hastaneye gitmeye çekindiği bu günlerde işçiler oralardaki virüs olasılığı çok yüksek katı atıkları almak için pandemi hastanesine gitmekteler.
Kartal’da dağıtılan 30 bin ramazan kolisi başta olmak üzere tüm dağıtımlar belediye işçilerinin omuzlarından ihtiyaç sahiplerine taşınmaktadır.
Aydos ormanında ve sokaklarda yaşayan sokak hayvanlarının her derdine koşan da belediye işçileridir.
Park ve sokaklarımızdaki ağaç ve bitkiler de belediye işçilerinin dokunuşlarıyla güneşe ışıldamaktalar.
Sokağa çıkma yasağı günlerinde dahi kanal ve asfalt çalışmaları yapanlar da belediye işçileridir.
Tek tek tümün sıralamamız mümkün değil. Çünkü kentte yaşanan her iyi ve güzel şeyde belediye işçilerinin emeğini görmekteyiz.
Yani onlar pandemi koşullarında çalışmak zorunda olan, yoksulluk seviyesi altında maaş alan, toplu iş sözleşmeleri ertelenen, alın terlerinin karşılığını zamanında alamayan, fedakarlıkları soyut vaatlerle alkışlanan belediye işçileridir.
500 bin Kartallının ayakta kalmasını sağlayan belediye işçilerine karşı her kes tarihsel olarak sorumludur. Çünkü onlar Kartal’ı Kartal yapanlardır.