Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesinde 9 Eylül 1999 tarihinden sonra sigortalı olanların mağdur olduğu gerekçesiyle EMADDER’in çağrısıyla binler bu yıl 2’inci kez İstanbul/Kartal’da adalet diye haykırdılar. EMADDER Genel Başkanı Mihriban Uğurlu, “Bu destanı biz yazacağız” dedi.
Yüksel Fırat/Kartal
Kademeli emeklilik talebini dile getirmek için Türkiye’nin dört bir yanında İstanbul/Kartal Meydanı’na gelen binlere, Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan kürsüden seslendi, Milletvekilleri Gamze Akkuş İlgezdi, Ömer Fethi Gürer, Melih Meriç ise video mesajla katılımcıları selamladılar.
Emeklilikte Adalet Derneği (EMADDER), kademeli emeklilik talebiyle İstanbul’da Kartal Meydanı’nda binlerce işçi ve emekçi, EYT sonrası mağdurları olarak, az farkla yıllarca daha fazla çalışmak zorunda kalan milyonların sesi olmak için Türkiye’nin dört bir yanından Kartal’a geldiklerini belirttiler.
“MEZARDA EMEKLİ OLMAYI BEKLEYEN ÇALIŞANLARIZ”
EMADDER’in Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesinde 9 Eylül 1999 tarihinden sonra sigortalı olanların mağdur olduğu gerekçesiyle Kartal’da düzenlenen mitingde EMADDER Başkanı Mihriban Uğurlu, “Bu destanı biz yazacağız” dedi.
“Bir buçuk yıldır bıkmadan dile getirdiğiniz mağduriyetimiz şudur, 3 Mart 2023 tarihinde düzenlenen 7438 sayılı YT yasası tüm çalışanlar için adil bir emeklilik sistemi getirmek yerine Anayasa Mahkemesi kararına göre düzenlenen kademe tablosunu ortadan kaldırıp, sadece 8 Eylül 1999 öncesinde işe başlayanları kapsayan bir düzenleme olarak yürürlüğe girdi. EYT yasası 8 Eylül 1999’dan sonra işe başlayanlar için Anayasa Mahkemesi’nin 23 Kasım 2001 tarihli iptal kararında yer alan adil, makul, kademeli bir düzenleme içermediği için Anayasa’nın 2’inci, 5’inci ve 60’ıncı maddelerine aykırıdır. Hükümetimize haklı davamızı anlatana kadar, hakkımızı alana kadar mücadelemize devam edeceğiz. Kademeli emeklilik hakkı bir talep değil, anayasal haktır.”
Uğurlu devamında; “Gelinen durumun tam bir felaket olduğu doğrudur. Yaşı küçük olan emekli, yaşı büyük olan cezalı. Primi az olan emekli, primi fazla olan cezalı. Herkesin konuştuğu EYT yasasının en büyük felaketini maalesef 2000-2008 arası çalışanlar yaşıyor. Devletine güvenip huzurla çalışan bizleri ateşlere attınız. En büyük felaketi bize yaşattınız.
“BİZLER EMEĞİMİZLE YAŞIYORUZ”
Daha maaşımız yatmadan vergisi kesilen emekçileriz. Maaşımız yatmadan SGK primi ödenen emekçileriz. Çalıştık, ürettik. Devletimiz sosyal adaleti sağlamak zorundadır. Biz bu ülkeye katma değer sağlamaktan, vergi ödemekten, çalışmaktan başka nasıl bir yük oluşturmuş olabiliriz? Biz devletimize gelecekte kullanmak üzere emanet ettiğimiz primlerin karşılığını istiyoruz. Ama, ‘sihirli tarihi kaçırdıysan istersen 9 bin gün öde, istersen 10 bin gün öde 58-60 yaşına kadar size emeklilik yok’ diyemezsiniz. Hangi vicdan sahibi insan bu adaletsizliğe sessiz kalabilir, bu nasıl adalet anlayışıdır? Emekçi ağlıyor; emekli ağlıyor; esnaf ağlıyor; memur ağlıyor. Ülkenin her bir köşesi çığ gibi mağduriyetlerle dolmuş taşıyor. Vergimizi peşin ödüyoruz. Erteleme vergi hattı istemiyoruz. Devletten ihale beklemiyoruz. EYT yasasıyla bozulduğunu iddia ettiğiniz SGK bütçesinin yükünü, 8 Eylül 1999 tarihi sonrasında işe giren çalışanların üzerine yıkamayacaksınız” diye konuştu.
“YAŞAM SÜRESİ 74,5, HÜKÜMET EMEKLİLİK YAŞINI 70 YAPMAK İSTİYOR”
Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan da mitinge katılarak destek verdi. Mitinge katılan işçilere ve emekçilere seslenen Bayhan, “Sizlere direnişteki Meka ve Rondo işçilerinin, As Plastik ve Polonez işçilerinin selamını getirdim” diyerek konuşmasına başladı.
“Türkiye’de ortalama yaşam süresi 74,5, hükümet emeklilik yaşını 70 yapmak istiyor” diyen Bayhan, “Emekliler asgari ücretin 5 bin lira altında yaşatılmak isteniyor. Emeklilik hakkını isteyenlerin, grevde direnen işçilerin, Maltepe’de Kadıköy’de grev kararı asmak zorunda kalan işçilerin karşısına aynı cevap çıkıyor, ‘Kaynak yok bekleyin’ deniyor. Sermayeye teşvikler, vergi indirimleri sağlayanlar emekli olma hakkı anayasada yazdığı halde karşılanmıyorsa, saraylarda, lüks otel odalarında devleti savunanlara lanet olsun” ifadelerini kullandı.
“İNSANCA YAŞANABİLECEK BİR ÜLKE YOLUNDA BAŞARILAR DİLİYORUM”
“Hak, hukuk, adalet talebimizde sayımız az da olsa sizlerin talepleri için ses yükseltmeye devam edeceğiz. Birlikte olun, güçlü olun. Kim size ne söylerse söylesin siz şuna bakmalısınız, “İşçiler emekçiler insanca yaşayabiliyor mu?” dedi.
Bayhan “Gelecek dönemde iki ülke var; işçilerin, emeklilerin, emekçilerin insanca yaşayabildiği ya da sermayenin refahı için açlık yoksulluğun geleceği. Sizlerle birlikteyiz size ve bize insanca yaşanabilecek bir ülke yolunda başarılar diliyorum” şeklinde konuştu.