EMEP, Kartal’da insanca yaşanacak asgari ücret talebiyle eylem düzenledi
Asgari Ücret Tespit Komisyonu yarın toplanacak. Emek Partisi (EMEP) İstanbul İl Örgütü toplantı öncesi asgari ücretin vergiden muaf tutulması, insanca yaşanacak ücret ve halk için bütçe talepleriyle Kartal’da basın açıklamsı yaptı.
Pandemi sürecinde fabrikalarda işçilerin kitlesel şekilde salgına yakalanıp yoksullaşırken patronların kâr ve rekor peşinde koştuğu vurgulanan eylemlerde, işçi ve emekçiler, asgari ücretin sefalet ücreti olmaması, iş cinayetlerini durdurmak, işten atılmaların ve ücretsiz izin uygulanmasının durdurulması için birlikte mücadeleye çağrıldı.
Kartal’da düzenlenen açıklamayı İl Yöneticisi Orhan Atan okudu.
Atan, “Kuru ekmek yemesini bile kendisine zul saymayanların, bu halka verebileceği hiçbir şey olmadığını biliyoruz. Ve biliyoruz ki yaşanabilir bir ücret, halk için kullanılacak bir bütçe talebinin karşılanması mümkündür. Bunun tek yolu işçi ve emekçilerin örgütlü mücadelesidir” dedi.
Açıklamayı okuyan İl Yöneticisi Orhan Atan, yaşanabilir bir ücret ve halk için bütçenin mümkün olduğunu vurguladı. “İşçi ve emekçilerin haklarına yönelik saldırılar artmakta, işsizlik ve yoksulluk çığ gibi büyümekte ve hayat pahalılığı katlanarak artmaktadır” diyen Atan, İstanbul’da milyonlarca işçinin açlık ve yoksullukla mücadele ettiğini vurguladı.
Atan, “Kıt kanaat geçinen emekçiler, hastalık ve işsizlik arasında tercih yapmak zorunda bırakılmıştır. Salgın koşullarını gerekçe gösteren sermaye ve hükümet ‘Batarız, işsizlik yükselir, kayıt dışı artar’ tehditleriyle asgari ücreti düşük tutmak istemektedir” diye konuştu.
AKP ve MHP oylarıyla parlamentodan geçen 2021 yılı bütçesinin sermayenin çıkarlarına göre şekillendiğini söyleyen Atan, “245 milyar lira açık verileceği, 180 milyar borç faizi ödemesi yapılacağı belirtilen bir bütçe tartışılıyor. Peki, işçi ve emekçilere Meclisteki bütçe görüşmelerinden ne düşüyor? Artan bütçe açığı ile daha çok borçlanma, daha çok faiz, daha çok vergi ve her geçen gün büyüyen bir kara delik. Bütçe tartışmaları yeniden gösteriyor ki, kaynaklar, işçi ve emekçilerin ihtiyaçlarına değil, savaşa ve sermayeye ayrılmaktadır. Sağlık, eğitim başta olmak üzere kamusal alanlar bir kez daha sermayeye terk edilmekte, işçi ve emekçilerin emeği, çalışma koşulları sermayenin, kapitalistlerin insafına bırakılmaktadır” dedi.
Pandemi sürecinde hükümet ve sermayenin birbirine siper olduğunu söyleyen Atan, “Bu sebeple işçi ve emekçilerin birliklerinden başka bir güvenceleri yoktur” vurgusunu yaptı.
“ASGARİ ÜCRET 4 KİŞİLİK BİR AİLE TEMEK ALINARAK HESAPLANMALI”
Asgari ücretin 4 kişilik bir aile temel alınarak hesaplanması gerektiğini söyleyen Atan, “Salgının yol açtığı gelir kaybı ve sağlık, eğitim, gıda, barınma, faturalarda artan giderler dikkate alınarak hesaplanması, asgari ücretin vergiden muaf tutulması, dolaylı tüm vergilerin kaldırılması, zengine, patrona servet vergisi getirilmesi, yoksulluk sınırı altında yaşayanların elektrik, su, doğalgaz, iletişim giderlerinin devlet tarafından karşılanması, işten atmaların, kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izinlerin son bulması, kaynakların halkın çıkarları için kullanıldığı bir bütçenin oluşturulması gerekmektedir” dedi.
Çalışma ve yaşam koşullarını değiştirecek yegane gücün örgütlü mücadele olduğunu söyleyen Atan, “İşyerlerinden başlayarak insanca yaşayacak bir ücret ve çalışma koşulları için kendi birliklerimizi kurmalı, harekete geçmeliyiz” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Eylemde “İş, ekmek, özgürlük”, “Patronlara değil emekçiye bütçe”, “Vergiden muaf insanca ücret” sloganları atıldı.