İstanbul 8 Mart Kadın Platformu’nun çağrısıyla Kadıköy’de 8 Mart mitingi düzenlendi. Kadınlar büyük bir kalabalık ve coşkuyla alanda taleplerini haykırdı.
İstanbul 8 Mart Kadın Platformu’nun çağrısıyla kentin dört bir yanından işçi, işsiz, üniversiteli, liseli, ev emekçisi, kamu çalışanı yüzlerce kadın ve LGBTİ+’lar “İstanbul Büyük Kadın Buluşması”nda bir araya geldi.
Pandemiyle beraber artan ağır koşullara, yoksulluğa, güvencesizliğe, şiddete, eşitsizliğe, ayrımcılığa karşı alanı dolduran kadınlar, dövizleri, pankartları ve sloganlarıyla taleplerini haykırdı.
Yaklaşık iki bin kadının katıldığı eylemde 8 Mart Kadın Platformu adına yapılan ortak açıklama Kürtçe, Türkçe ve Arapça olarak okundu. Kürtçe açıklamayı Şenay Kumuz, Türkçe açıklamayı Nazlı Andan, Arapçayı ise Cemile Baklacı okudu.
“EMEĞİ, İŞ GÜVENCESİ VE HAKLARI İÇİN MÜCADELE EDEN KADINLARIZ”
Pandeminin derinleştirdiği ekonomik krizinin yükünün omuzlarına yıkıldığını aktaran Andan, “Gebze’de Migros’un emek sömürüsü ve tacizlerine karşı ‘emeğimiz bizimdir’ diyen, Avcılar’da SML direnişinden kadınlarız! Sinbo direnişimizle sendikalaşma hakkımızı savunuyoruz, Kod-29’a, ahlak safsatasıyla işten atılmalara, ücretsiz izine karşı direnen kadınlarız! İnsanca yaşayacak ücret talep ettiği için düşmanlaştırılan, grev hakkı gaspedilen belediye işçisi kadınlarız! Evden çalışma adı altında sınırsız ve ücretsiz mesaiye karşı “hayatımız bizimdir” diyen kadınlarız, pandemide çalıştığımız evlere hapsedilen, bazımız aylarca işsiz bırakılan ev işçisi kadınlarız; İstanbul’un her yerinde emeği, iş güvencesi ve hakları için mücadele eden kadınlarız” ifadeleri kullanıldı.
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIR DEMEKTEN VAZGEÇMEYECEĞİZ”
“İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” demekten vazgeçmeyecekleri söyleyen Andan, “İstanbul Sözleşmesi’ni, 6284 Sayılı Kanun’u, önleme ve koruma kararlarını uygulamayan erkek-devlete “Suçlu sensin!” diyen kadınlarız! Şiddet faili erkeklerin cezasız bırakıldığını, devlet eliyle kadınların kaybedildiğini gören ve birbirinden asla vazgeçmeyen kadınlarız! Erkek şiddetine karşı hayatını savunduğu için tutsak edilen kadın arkadaşlarımızın sesini sesimize katıyoruz. Özgür, eşit ve şiddetsiz bir yaşam için mücadele eden, prangalarla evlere, ilçelere hapsedilen bütün kadınlar için bir aradayız, özgürlüğümüzü kazanacağız. Çünkü biz sözümüzü, örgütlenmemizi, mücadelemizi ve hayatlarımıza sahip çıkma özgürlüğümüzü de kazanacağız” dedi.