Olimpiyat ateşini İstanbul’a getirmek için canla başla çalışan İstanbul Büyükşehir ve ilçe belediye başkanları neyi amaçlamaktadır sorusuna cevaben üç önemli açıklama.
4 gün önce Mücelle Yapıcı’nın Maltepe Kitap Günlerinde yaptığı sunumda “Neoliberalizm olimpiyatlar ve kentlerin yok edilişi.” başlığı ile Facobook’ta bir video yayımlamıştım. Bugün konuyla ilgili iki makaleyi okumalarınıza sunuyorum.
https://www.facebook.com/yuksel.firat/videos/1156136708819228/
Bugün Evrensel gazetesinde T. Gül Köksal “Kent Hakkı Bağlamında Spor” başlıklı yazısıyla İstanbul’da bir olimpiyat düzenleme arzusuna neden karşı çıktığını anlatmaktadır.
Cihan Uzunçarşılı Baysal ise 1 Eylül 2024 tarihinde BirGün gazetesinde “İstanbul Olimpiyat Şehri Olmamalı” başlıklı yazısı ile kent ve olimpiyat konusuna dikkat çekmişti.
Cihan Uzunçarşılı Baysal yazsını “Olimpiyat ateşini İstanbul’a getirmek için canla başla çalışan büyükşehir belediye başkanımıza ve çalışma arkadaşlarına sorarak bitirelim:
Olimpiyatlar eğer evrensel barış, birliktelik kardeşlik ve uyumlu bir küresel düzen için gerçekleştirilmekteyse, tüm bu haksızlıklar ve ihlaller neden? Olimpiyatlar için savrulan milyarlarca dolar neden kent sakinlerinin afetlere karşı emniyetli, sağlıklı, refah içinde insan onuruna yakışır yaşam sürmelerine ve erişilebilir konut haklarına yönelik harcanmaz da yerinden etmeler, soylulaştırma ve yıkımlara harcanır? Sponsorlar, özel güvenlik şirketleri ve yatırımcılar halkın vergileriyle zengin edilirken borçların hesabı neden halktan kesilir de halk yoksullaştırılır?” diye bitirmişti.
Yazıyı Mücelle Yapıcı’nın sözleri ile bitireyim; “Kentleri sermayeye pazarlayarak metalaştıran ve global ekonomiden pay kapabilmek için birbirleriyle amansızca yarıştıran, deprem ve savaşları dahi iş alanı ilan eden liberalist ekonominin en geçerli pazarlama metotlarından birisi de olimpiyatlardır!”