Cumhuriyet Halk Partisi Kartal İlçe Başkanı Efendi Argunşah ve yönetim kurulu kadın ve gençlik komisyon başkanları Kartal yerel basınla kahvaltıda buluştu.
Yüksel FIRAT
Açık havada sıcak bir ortamda başlayan kahvaltıda Efendi Argunşah, zaman zaman sokakta bir araya gelmelerine rağmen salgın koşullarından kaynaklı olarak kongre sonrası yerel basınla altı aydır bir araya gelemedikleri için üzüntü duyduğunu belirterek başladı sözlerine.
Efendi Argunşah içinde bulunulan zor sürece dikkat çekerek; “ Ülkemiz zor bir süreçte geçiyor hem Covid 19 sürecinden dolayı hem de siyasal, ekonomik ve sosyal olarak sıkıntılar var. Yerelde de bunları yaşıyoruz”. Argunşah devamında salgına dikkat çekerek; “Biz insanlar eğer doğayı doğru kullanmazsak, doğru analizler yapmazsak ve insanlığın, insanların ön plana çıkacağı bir dünyayı hayal etmezsek daha zor günler bizi bekliyor” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Kartal İlçe Başkanı Efendi Argunşah kısa açıklamanın ardından esas olarak basının sorularıyla sohbetti, devam ettirdi. Argunşah bir gazetenin kendisi ile özel röportaj yapmak istediğini ancak kendisinin özel röportaj yerine tüm basınla birlikte sohbet etmek etmeyi tercih ettiğini belirtti.
Kartal’ın Sesi gazetesi olarak Cumhuriyet Halk Partisi Kartal İlçe Başkanı Efendi Argunşah’a yönelttiğimiz soruları Argunşah tüm açıklığıyla cevapladı.
Yüksel Fırat; “ Sayın Kılıçdaroğlu sürekli olarak sokağın tehlikesinden ve provokasyona getirilmekten bahsediyor. Bu anlayış partinizin genel politikası haline geldi. Bu anlayışla genelde ve yerelde sadece seçimleri bekleyen bir CHP’mi göreceğiz yoksa sokakta bir tutumunuz olacak mı? Bu soruya bağlı olarak Sizi başkanlığınız döneminde çok niteliksel bir ayrım ortaya çıktı. Buda şu: Merkezi olarak Millet İttifakı ile sınırlanmış ve Kartal’da yine bu dar alanla sınırlanmış bir CHP yönetimi vardı. Sizinle birlikte politik, sosyal ya da yöre dernekleri başta olmak üzere Kartal’ın tüm güçleri ile birlikte hareket ettiğinize ve gerektiğinde sokağa da indiğinize tanık olduk. Bu tutumunuzu sürdürecek misiniz yoksa partinin genel politikasını dikkate alarak sokaklardan uzak mı duracaksınız?
Efendi Argunşah; “Genel Başkanımız Kemal Kılaçdoroğlu’nun ortaya koymuş olduğu politika Türkiye’de barışçıl bir anlayışı ortaya konmasıdır. Sokağın tehlikesi şu: Karşı taraftaki siyasi görüş tamamen cepheleştirmek istiyor. Genel başkanımız ise şunu söylüyor; ‘Bu ülke bir bütündür cepheleştirmeyelim ve bunu sokağa taşımayalım.
Ben sokakta gelen birisiyim. İlçe başkanı olmadan önce de halkın içerisindeydim. Ben Kartal’dak bütün STK’larla görüşen ve Kartal’dak sıkıntılar konusunda her zaman alanda olmak isteyen biriyim.
Bir grubun görüşü farklı da olsa, eğer bir haksızlığa uğruyorsa bir sıkıntısı varsa biz mutlaka onların yanında yer almamız gerekiyor. Çünkü biz Kartal’da yaşayan bütün kesimlerle sorunlarımız bir bütün. Eğer bir emeklilik sorunu varsa, bir eğitim sorunu varsa, bir sağlık sorunu varsa, yol sorunu varsa tüm bu sorunlar hepimizin ortak sorunudur. Tüm bunları yok sayma ya da görmeme hakkımız yok. Yapılan eylem bize karşı dahi yapılmış olsa bir ilçe başkanı olarak gidip onlarla konuşma ve biz nerede eksik yapıyoruz sorusunu sormamız gerekiyor.
Siyaset yapmak zaten risktir bu ülkede. Ben o riski alarak bu yola çıktım. Bu yüzden bazen farklılık yaratmak gerekiyor. Zaman zaman gittiğim yerlerde ‘Cumhuriyet Halk Partisi’de buraya gelir mi?’ şaşkınlığına tanık oluyorum. Bu şaşkınlık olmasın. Artık her alanda olacağız.
Yüksel Fırat; Kartal 25 yıl bok içerisinde yaşadı. Her yağmurdan sonra Kartal sahil bu lağım sorununu yaşadı. 25 yıl Kartal ve İBB yetki ve sorumluluklarının ayrışan kısmı ve farklı siyasi partilere bağlı belediye yönetimleri nedeniyle bu sorun çözülemedi. Bir ilçe belediyesini düşünün ki, kentindeki bir caddeye hükmetme şansına bile sahip değil. Tüm bu sorunların kaynağı olan büyükşehir belediyeler yasasına hem büyükşehir hem de ilçe elinizde olduğu için sessiz mi kalacaksınız yoksa önümüzdeki dönemde hükümet olduğunuzda bu konuda bir çalışma yapma ihtimaliniz var mı?
Efendi Argunşah; Öncelikle şunu belirteyim kısa bir süre önce pandemi koşullarına rağmen “Yerel Yönetimler Çalıştayı” yaptık. Bunu acısını yaşamış biriyim. Rahmetli Arif Dağlar Kartal Belediye Başkanı’ydı. Üstelik büyükşehir belediyesi de aynı patideydi. Kartal Belediyesi çalışanları sahil yeşil alanda temizlik yaptıkları için İBB Kartal Belediyesi’nin, benim alanımda çalışma yapıp çime, ağaca zarar verdiğini iddia ederek üçyüz milyon para cezası kesmişti.
Bir başka örnek 2009 yılında temizlik işleri müdürlüğü dönemimde sahili temizlemek istedik (çünkü mangal, piknik vb. nedeniyle oldukça kirlenmişti. Her kes Kartal Belediyesi’ni CHP aldı ve artık temizlemiyorlar diye düşünüyordu.) ancak temilememize izin vermediler. Biz de gece saat bir’den sonra sahilde herkes çekildikten sonra temizliğe başlama kararı aldık. Temizlik ekipleri çalışmaya başladıktan sonra obese kameralarında tespit etmişler. Ve gelip çalışma ekibimizi tartaklamışlardı.
Argunşah devamında; “Büyükşehir belediyesi bütçe açısından doğrudur. Ama siz ilçe belediyesi olarak kendi ilçenize müdahale edemiyorsunuz. Bu sosyal belediyecilik aykırı bir şey” diyerek Avrupa’dan çeşitli örnekler verdi. Ama bunun bir Avrupa özentisi olmadığını ancak Türkiye’de de genelde ve yerelde hukukun ve adaletin olmadığını belirterek “Bu konuda güçlü mücadele vermemiz ve Türkiye’de dünyaya örnek uygulamalar çıkarmamız gerekir” dedi.
“Hatta bu konuda daha ileri adımlar atmak için kurultay için önerilerim var. Kuraltaya gidip genel başkanı ve parti meclisini seçen delege olmaktan çıkmalıyız. Türkiye’deki önemli konulara ilişkin önerileri geliştirip, bunun delegenin oyuna sunmalıyız. Delegenin en az yüzde 70’nin onay verdiği bu kararları uygulayalım diye öneriyorum. Yerel yönetim sorunu, eğitim sorunu, Kürt sorunu gibi tüm konularda partinin görüşünün bu orandaki delegenin oyuyla kabulünü ve hayata geçirilmesini istiyorum. Çıkardığım bu sesin de çoğalmasını istiyorum”dedi.