CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in açıklamasına verdiği videolu yanıt sürecin okunmasının ip uçlarını vermektedir.
Kılıçdaroğlu Akşenir’ in tutumunu “Erdoğan gitsin ama Erdoğanizm gelsin” olarak değerlendirdiği gibi “Biz ülkeyi siyasal operasyonlarla yönetmeye talip olmayacağız” diyerek de süreci siyasi operasyon olarak değerlendirmektedir.
Kılıçdaroğlu, İyi Parti ve Meral Akşener’in “Erdağoanizmi” savunduğunu iddia etmektedir. Aynı zamanda da bu amaç için siyasi operasyon yapmaktan da geri durmadıklarına işaret etmektedir.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını dikkate aldığımızda aslında İYİ Parti’nin sürecin başından bu yana bu amaçla hareket ettiğini söyleyebiliriz. Bilindiği üzere Meral Akşener hiç bir zaman Kemal Kılçdaroğlu’nun adaylığına olumlu bir yaklaşım göstermediği gibi Ekrem İmamoğlu üzerinden CHP içine sürekli oynadı. Yani “Erdoğanizm” için siyasi operasyon sürekli kılınan bir eylem biçimi olarak kullanıldı. Üstelik bir süreye kadar bu operasyon CHP içinde de sürdürüldü.
Kılıçdaroğlu öncelikle parti içindeki bu operasyonun önünü keserek başarı elde ederken Akşener’in alanını da oldukça daraltı. Ancak bu operasyonel sürecin bitmesini sağlayamadı. İyi Parti ve Akşener ısrarlarını devam ettirdi. Ve süreç devam edecek gibi de görünüyor.
Dolayısıyla İyi Parti ve Akşener sürecin dışına çıkarak 6’lı masayla tüm bağlarını koparıp yeni bir sürece girmeyecektir. Aksine yeni “Erdoğanizm” için siyasi operasyonlarına devam edecektir. Bu operasyonu sürdüren kesimlerin tutumunu Akşener üzerinden okuyacak olursak; Amaç Kılıçdaroğlu’nu etkisiz hale getirerek hedefledikleri programı hayata geçirmektir.
Tek Adam Rejimi olarak partili cumhurbaşkanın yetkilerini dikkate aldığımızda, bu yetkiler bu haliyle Kemal Kılıçdaroğlu’na teslim edilmek istenmiyor. Yetkilerin “Erdoğanizm” için kullanılmasını garantiye almak istemektedirler.
Bugünkü denklemler içinde bunu dayatıp sonuç alacak yegane güç İyi Parti ve Meral Akşener’dir. 3 Mart itibariyle sonuç alamayan Akşener, süreci yeni taktiksel boyutlarla sürdürecektir. Yani bu süreç halen “6’lı masanın” iç sürecidir. Tüm taktik hamleler yukarıdaki hedefi gerçekleştirmek amacıyla oluşturulacaktır.
Fakat görünen o dur ki; Artık Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığının önünü kesmek mümkün olmayacaktır. Geriye yeni “Erdoğanizmi” garantiye alacak bir siyasi operasyondur. Bu da yeni cumhurbaşkanın yetkilerini açık ve gizli anlaşmalarla sınırlamak ve dayatılan programı hayata geçmesini garantiye almaktır.
Bu hedefi garantiye almak için seçimlerin 2. turuna kadar tüm taktik planlar hayata geçirilecektir. Nihai karar bu aşamada verilecektir. Erdoğan’la sürecek bir “Erdoğanizim” mi, Erdoğan’sız bir “Erdoğanizim” mi ?
Bundan dolayı o aşamaya kadar İyi Parti’nin Millet İttifakı ile ilişkisi zayıflasa bile sürecektir. İyi Parti Millet İttifakı’ndan ayrılmayı değil tam aksine tüm enerjisini yukarıdaki amacı gerçekleştirmek için kullanacaktır.
Yani seçimlerden çok operasyon ve taktikleri konuşacağımız bir süreç yaşayacağız.