Türkiye Yazarlar Sendikası Başkanı yazar Adnan Özyalçıner 3. Kartal Kitap Fuarı’nda bir söyleşi gerçekleştirdi. Özyalçıner, ‘Başrollerinde Türkan Şoray’ın oynadığı 1969 Buruk Acı ve 1970 Buğulu Gözler, sinema filmlerinin öyküsü Türkan Şoray tarafından yazıldığı belirtilir. Oysa öykülerin yazarı benim’ dedi.
Kartal/Yüksel Fırat
3. Kartal Kitap Fuarı KE Sahnede yazar, fotoğrafçı Kadir İncesu’nun Adnan Özyalçıner ile gerçekleştirdiği söyleşi; Hep gerçek yaşamının içindeki çelişkilerden hareketle yazan Özyalçıner’in yaşamı ve yazını aynı zamanda 2. Emperyalist Savaş sonrası edebiyatın ve Türkiyenin bir tarihi olarak yaşandı. Ve Buruk Acı ile Buğulu Gözler romanlarının sırrı aydınlandı.
İstanbul Karagümrük’te 1934 yılında işçi mahallesinde bir işçi çocuğu olarak doğan Adnan Özyalçıner 8 yaşında filmi izleyebilme ve Kabataş Lisesi’nde okuma imkanı bulur. Özyalçıner’in yaşamı ve yazıları Türkiye’nin yakın tarihidir.
ADNAN ÖZYALÇINER’İN İLK ÖYKÜSÜ NETLEŞTİ
Adnan Özyalçıner yeni öğrendiği bir bilgiyi de 3. Kartal Kitap Fuarı’nda paylaştı.
Adnan Özyalçıner, “Sözlüklerde 1953 yılı Mayıs ayında Demet dergisindeki bir öyküm ilk yayımlanan öykü diye geçer. Oysa İlk öyküm 1953 yılı Şubat ayında Türk Sanatı dergisinde yayımlanmış. Bunu da yeni öğrendim.
“A DERGİSİ İÇİ EDİP CANSEVER’DE 20 LİRA ALIYORDUK”
Adnan Özyalçıner, A dergisinin çıkış öyküsünü ise şöyle anlattı;
“1956 yılı başlarında Demokrat Parti bütün baskısını arttırmış ve üniversitede buna karşı bir takım kıpırtılar başlamıştı. Hatta eylemlerde yapılıyordu. Bu koşullarda biz bir araya geldik ve dedik ki, bu eylemler güzel ama, eylemler dışında da baskılara karşı ne yapılabilir? Düşünce özgürlüğünün olmadığı insan haklarının yok olduğu bu baskılara karşı ne yapılabilir? Arkadaşlar ‘bir dergi çıkaralım bir kültürel baskı oluşturalım’ dedi. Sonra herkes cebinde 10 Lira vererek “A” dergisi diye bir dergi çıkardık. 1956 15 Ocak’ında ilk sayısını çıkardık. Herbirimiz 10 Lira veriyorduk. Ama Edip Cansever’den 20 Lira alıyorduk. Çünkü Edip Cansever’in Kapalı Çarşıda dükkanı vardı.
A dergisinin çıkış sebebi; Hem iktidarın baskısına karşı hem de edebiyatın gerçekçilikteki basma kalıpçılığına, yüzeyselliğine karşı bir çıkıştı. Aslında, bir başkalıdırı dergisiydi. Hem iktidara hem de edebiyata başkaldırıyorduk.
TÜRKAN ŞORAY- ADNAN ÖZYALÇINER
Özyalçıner, ‘Başrollerinde Türkan Şoray’ın oynadığı 1969 Buruk Acı ve 1970 Buğulu Gözler, sinema filmlerinin öyküsü Türkan Şoray tarafından yazıldığı belirtilir. Oysa öykülerin yazarı benim’ dedi.
Özyalçıner, “Cumhuriyet gazetesinden Kayhan Sağlamer ve Erol Tanlı arkadaşlarım Yeni İstanbul gazetesine geçtiler. Yeni istanbul gazetesinin trajını arttırmak için akıllarına bi şey gelmiş. Bunu üzerine bir gün Kayhan Sağlamer bana geldi ve ‘sana bir soru soracağım’ dedi. ‘Brigitte Bardot bir roman yazsa nasıl olur?’ dedim ki, harika olur Paris ayağa kalkar. ‘Peki, Türkan Şoray bir roman yazsa nasıl olur?’ Dedim, İstanbul ayağa kalkar. Nasıl Paris Brigitte Bardot için ayağa kalkarsa, İstanbul’da Türkan Şoray için ayağa kalkar. Ve yazsın o zaman. Niye yazmıyor? dedim. Sağlamer, ‘O, yazmayacak, sen yazacaksın’ dedi. Dedim Kayhan sen delirdin mi? Ben niye yazayım? ‘Biz dedi Yeni İstanbul gazetesinin trajını artırmak istiyoruz ve Rüçhan Adlı ise Türkan Şoray’ın adını yüceltmek ve daha baskın hale getirmek istiyor. Rüçhan Adlı ile de anlaştık bunu sen yapacaksın. ‘O zamanın parasıyla ‘Rüçhan Adlı’da 10 Lira alacaksın’ dedi. Ve kabul ederek Buruk Acı romanını yazmaya başladım.
Buruk Acı romanını günde 10 daktilo sayfası yazıyorum. Tabii büyük ilanlar yapıldı. Türkan Şoray’la röportajlar yapıldı.
Romanı yazarken bir yer geldi, bir şarkı sözü lazım. Oraya geldiğim zaman Sennur’a (Şair Sennur Sezer) dedim ki, bana bir şarkı sözü yaz. Sennur’da oturdu bana “Buruk Acı”yı yazdı. Yani bugün söylenen Buruk Acı şarkısının sözlerini yazdı. Ben de onu romana geçerdim. Roman yayımlandı, film yapılırken de Teoman Alpay Buruk Acı şarkısını besteleyerek güzel bir şarkı yaptı.
Romanı benim yazdığımı hiç açık etmiyoruz. Fakat Erdoğan Tokmakçıoğlu o dönem Yeni İstanbul gazetesinde olduğundan romanı benim yazdığımı biliyor. Erdoğan Tokmakçıoğlu, yıllar sonra Milliyet gazetesinde küçük anektodlarında ‘Adnan Özyalçıner’in adı Türkan Şoray’dır” diye yazdı. Böylece açığa çıktık.
