Birleşik Emekliler Sendikası Genel Başkanı Mahmut Şengül “Stant açmanızdaki amacımız 120 bin emeklisi ile bir emekliler kenti olan Kartal’da ulaşabildiğimiz emeklileri bilgilendirmek ve bilinçlendirmek.”
Kartal/Yüksel Fırat
Kartal Bankalar Caddesi girişinde bu hafta Birleşik Emekliler Sendikası’nın stantı emeklilerin yanı sıra ziyaretçileri ile dikkat çeken bir stant oldu.
3. Kartal Kitap Fuarı günlerine denk gelen stant yazarların da uğrayıp bilgi aldıkları ve başarı temennilerinde bulundukları bir yer oldu. 27. Dönem Milletvekili Musa Piroğlu, gazeteci-yazar Barış Terkoğlu, araştırmacı-yazar Erol Mütercimler, yazar-şair Ahmet Ümit, gazeteci Murat Ağırel, Timur Soykan ve Aytunç Erkil başta olmak üzere bir çok isim standı ziyaret etti.
Kartal’ın Sesi gazetesi olarak biz de stantta uğrayarak; Birleşik Emekliler Sendikası Genel Başkanı Mahmut Şengül’e stant açarak neyi amaçladıklarını sorduk
Öncelikle, Kartal’da Birleşik Emekliler Sendikası olarak stant açmanızdaki amacınız nedir?
Stant açmanızdaki amacımız 120 bin emeklisi ile bir emekliler kenti olan Kartal’da ulaşabildiğimiz emeklileri bilgilendirmek ve bilinçlendirmek.
Biraz açar mısınız hangi konularda bilgilendirmeyi ve bilinçlendirmeyi amaçlıyorsunuz?
Ülkemizde 15 Milyon Emekli nüfusu var. Sayısal olarak toplumun en büyük seçmen kitlesini oluşturmasına rağmen maalesef aynı zamanda toplumun en mağdur kitlesi. Bunun için emeklilere, neden toplumun en mağdur kitlesi olduğunun gerekçelerini ve ne yapmaları gerektiğini anlatıyor ve birlikte hareket etmeye çağırıyoruz.
“EMEKLİLER, İKTİDARDAN ALTIN TEPSİDE SUNULMASINI UMUYOR”
Peki nedir bu gerekçeler biraz açarımsınız ?
Tabi, öncelikle 15 Milyon emekli vatandaş ve seçmen olarak sayısal gücünün farkında değil.
15 milyon emekli ailesi ile birlikte yaklaşık 30 milyon seçmen demek. Buda isterse iktidarı belirleyecek isterse iktidarı devirecek sayısal seçmen gücüne sahip demektir.
Peki bu kadar sayısal olarak çok güçlü olmasına rağmen emekliler neden toplumun en mağdur kitlesi?
İşte tam da bundan dolayı Kartal’da açtığımız stant ayrı bir önem arz etmektedir. Emeklilerin çoğunluklu bir kesimi emekli olmadan önce çalışma hayatındayken örgütlü bir yapıdan geliyor. Ancak psikolojik olarak emekli olduktan sonra sanki yaşamdan emekli olmuş gibi örgütlü mücadele etmekten ve örgütlenmeden imtina ediyor. Emeklilik yaşamında sosyal, kültürel ve ekonomik taleplerini üyesi olduğu veya oy verdiği siyasi partilerden ve iktidardan altın tepside sunulmasını umuyor.
Oysa ki, sen örgütlü olmadığın ve mücadele etmediğin sürece emekli olarak milli gelirden senin payına düşeni iktidar veya iktidarlar başka yerlere yönelenidirler. Bunu engelleyebilmek için öncelikle 15 milyon emeklinin örgütlenmesi gerekir.
Ancak örgütlenme derken derneklerde örgütlenmeden değil sendikal örgütlülükten bahsediyorum. Çünkü derneklerin yasal olarak emekliler adına toplu sözleşme yapma yetkisi yoktur. Bunun için emeklilerin sendikal örgütlülüğü önem arz etmektedir.
“SGK AYNI ZAMANDA 15 MİLYON EMEKLİNİN İŞVERENİ”
Peki, emeklilerin işvereni ve grev hakkı yok onun içinde emeklilerin sendikası olmaz diye bir kanı var; Ne diyeceksiniz?
Öncelikle Anayasada diyor ki; Herkesin sendika kurma hakkı vardır. Anayasada şu sendika kurabilir veya kuramaz diye bir ibare yada ifade yok.
İkinci olarak; Emeklilerin işvereni var aslında. Emeklilerin ekonomik haklarını belirleyen SGK aynı zamanda 15 Milyon emeklinin işvereni konumu durumundadır.
Emeklilerin de sosyal, kültürel ve ekonomik haklarını geliştirmek ve korumak için sendika kurması ve emekliler adına SGK ile toplu iş sözleşme yapması Anayasal bir haktır.
Grev hakkına gelince; Evet, emeklilerin üretimden gelen bir gücü yok. Fakat, grev gibi güçlü iki silahı var;
Birincisi aileleri ile birlikte yaklaşık 30 milyon bir seçmen kitlesinin örgütlü taleplerine hiçbir iktidar duyarsız kalamaz. Duyarsız kalırsa da örgütlü gücün karşında hiçbir iktidar, iktidarda kalamaz .
İkinci silahımız ise; Tüketim gücümüz bu konuda da örgütlü bir yapı ile bilinçli hareket ettiğimizde emekliler insanca ve insan onuruna yaraşır bir yaşama kavuşmuş olur.
İşte standımızda bir hafa boyunca emeklileri inanç ve siyasal düşüncelerine bakmaksızın bu konularda bilinçlendirmeye çalıştık.