Bir önceki yerel seçimlerde Kartal İDO seferlerinin yeniden açılması temel hedeflerden biriydi. Zaman zaman İDO seferleri başladı başlayacak tarzı açıklamalar ve söylentiler yayılmasına rağmen 2017 yılından bu yana Kartal halkı gasp edilen deniz ulaşım hakkına kavuşamadı.
Bir önceki seçim sürecinde partilenin girdiği bir seçim olması dolayısıyla doğal olarak politik bir dil ile her parti ülke ve ilçe için kendi politik bakışı üzerinden projeler geliştirme çabasındaydı. Ancak bu kez Kartal başa yarışan iki parti CHP ve Ak Parti, parti olmalarına rağmen apolitik bir seçim kampanyası sürdürdüler. Keza adayları da bu apolitik tutumun seve seve baş aktörü oldular.
Bu apolitik tavırlarıyla halkın sorun ve taleplerini görmemek, duymamak ise esas tutumları oldu. Ama daha da önemlisi özel bir çaba ile unutturmak gibi bir tutumları da oldu.
Bunun en somut örneği ise Kartal halkının deniz ulaşım hakkının ve talebinin yok sayılmasıdır. Oysa 15 Temmuz 1949’da itibaren araba vapuru seferleri ile birlikte Kartal halkının kullandığı bir haktı.
Bu yok saymak apolitik tutumun bir sonucudur. Çünkü Kartal halkı deniz ulaşım hakkını özelleştirme politikaları sonucu kaybetti. Bir kamu hizmeti olan deniz ulaşımı 2011 yılında özelleştirme ile şirketlerin kar kaynağına dönüştürüldü.
Özelleştirme politikalarına karşı çıkmayan parti ve adayların bu sorunu gündem yapmaları mümkün değildir.
Bir önceki seçimde sorunun esasına ilişkin sanırım yeterli bir bilgileri olmadığından böyle bir söz verilmişti. Sorunun nerede kaynaklandığı öğrenildiğinde ise İBB olarak Kartal Belediyesi olarak yeniden kamulaştırma yoluyla İstanbul ve Kartal halkının deniz ulaşım hakkını kazanmak yerine Kartal’da bu özelleştirmeyi meşrulaştıran bir tutumla hazırladığı ve sunduğu tekliflerle bu tekelle yolcu garantisi vererek İDO seferlerin başlatmak istedi. Kartal Belediyesi Kartal halkının deniz ulaşım hakkının gaspı karşısında açık bir tutum alarak bu özelleştirme politikasına karşı çıkmak yerine Kartal halkının verdiği vergileri bu tekelle yolcu garantisi olarak peşkeş çekmek gibi bir yolu tercih etti. Ancak buna rağmen Kartal’da deniz ulaşımı açılamamıştır.
Bu seçimde ise apolitik tutumlarına uygun olarak Kartal halkının deniz ulaşım hakkını gündemlerine almayarak yok saymaktadırlar.
İstanbul’da ve Kartal’da trafik en önemli sorunlardan biri olarak varlığını korurken; deniz ulaşımı bu sorunu kamucu politikalarla ve uygun deniz taşıtları ile – Yani İBB Deniz Taksi ile değil- çözümüne katkı sunacakken unutturulmaya çalışılması boşa çabadır.
Kartal ve İstanbul halkı deniz ulaşım hakkında vazgeçmeyecektir. Bunu seçim programınıza almasanız da halk deniz ulaşım hakkı ve talebi ile hep karşınıza çıkacaktır. Çünkü Kartal’da deniz ulaşımı
