Kartal’da Avrupa Hareketlilik Haftası’nı kutlarken trajik komik hale düşmeyelim.
Kartal Belediyesi, 2020’de teması “Herkes için sıfır emisyonlu hareketlilik” olan Avrupa Hareketlilik Haftası’nı, Bisiklet Korteji etkinliği ile kutluyor. Ama yapılması gerekenler yapılmadan sadece bu tür etkinliklerle trajik komik hale düşülür.
Kartal Belediyesi Spor İşleri Müdürlüğü’nün organizasyonu ile gerçekleşecek olan “Bisiklet Korteji” etkinliği ilk bakışta her Kartallının memnuniyetle karşılayacağı ve bisikletini alarak katılacağı bir etkinliktir.
Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel bisikletin, sağlıklı, güvenli ve ucuz bir ulaşım aracı olmasından hareketle “Avrupa Hareketlilik Haftası teması çerçevesinde bisikletli ulaşımı teşvik etmek ve farkındalık yaratmak amacıyla bisikleti ile katılım sağlayabilecek tüm komşularımızı bisiklet kortejine davet ediyorum” diye çağrı yaptı.
Ancak tüm bu çağrı ve kutlamalara rağmen Avrupa Hareketlilik Haftası henüz kutlanacak bir hafta değildir.
Değildir. Çünkü, kaldırımlarında yürümenin, sokaklarında bisiklet sürmenin mümkün olmadığı bir kentte yaşarken, kutlama olmaz.
Avrupa Hareketlilik Haftası Nedir?
Avrupa Hareketlilik Haftası şöyle tanımlanmaktadır: Ulusal koordinatörlüğü Türkiye Belediyeler Birliği tarafından yürütülen Avrupa Hareketlilik Haftası, Avrupa Birliğinin bir girişimi olarak her yıl 16-22 Eylül tarihleri arasında başta AB ülkeleri olmak üzere tüm dünyada kutlanmaktadır.
Oysa Avrupa Hareketlilik Haftası, Kartal Belediyesi’nin ulaşım planlamasının ve toplu ulaşım sisteminin geliştirilmesi, bisiklet ve yaya yollarının artırılması, vatandaşlarına ise bireysel araçlar yerine alternatif ulaşım yöntemleriyle seyahat etmesinin teşvik edilmesinin amaçlandığı ve planlandığı bir hafta olarak ele almak çok daha gerekli ve zorunlu bir haldir.
Bisiklet ve Yaya Yolları Bir İnsan Sağlığı Sorunudur.
Araştırmalar, düzenli olarak bisiklete binen bir kişi binmeyen kişiye göre 2 yıl daha uzun yaşadığını ve günde 25 dakika yürüyen bir kişi ise yürümeyen bir kişiye göre 7 yıl daha fazla yaşadığını ortaya koymaktadır. Yani sağlıklı, güvenli ve ucuz bir ulaşım aracı olan bisikletin ve yaya yollarının kullanılması aynı zamanda bir insan sağlığı sorunudur.
Kapitalist toplumsal sistem koşullarında gelişen bilim ve teknolojinin tek amacı daha fazla kar olmasından hareketle planlanan şehirlerin önceliği insan değil kar getiren motorlu araçlar olmuştur. Bundan dolayı yola paralel yürüyüş ve bisiklet yolları yapmak yerine sadece motorlu araçlar dikkate alınmıştır.
Üstelik motorsuz araçlarla ve yaya cadde ve sokaklarda geçmek can güvenliği sorunu haline dönüşmüştür. Yukarıdaki anlayış sürücü kültürüne de dönüşmüştür. Sürücüler yayaları ve motorsuz araçları kendilerine engel olarak görmektedirler.
Bundan dolayı yaya geçitleri en tehlikeli geçiş noktalarıdır. Covid 19 salgınıyla birlikte yaygınlaşan scooter ve bisiklet ile yolculuk halk deyimiyle kelleyi koltuğa almak anlamına gelmektedir. Kaldırımlar ki, sürekli olarak zikzak çizerek yola inmeden yürünmesi imkansız olduğundan yola, her iniş bir tehlikedir.
Kartal Belediyesi tüm bu olumsuz koşullarda hedef ve çalışmalarını yayayı ve motorsuz araçları esas alan bir yaklaşımı geliştirmeyi ve vatandaşlarla bunun üzerinde ortaklaşmayı gündemleştirdiği bir hafta olarak ele alması çok daha yararlı olurdu.
Spor Caddesi’inde Yaya ve Motorsuz Araçlara Yer Var Mı?
Üstelik Spor Caddesi’nde yenileme ve genişletme çalışmaları yapılıkken ve burada yaya kaldırımları granit parkelerle döşenerek yenileniyorken; Bu cadde üzerinde yayayı ve motorsuz araçları esas alan başka neler yapılabilir tartışmasını sürdürmek en anlamlı çalışmalardan biri olurdu.
Örneğin Avrupa Hareketlilik Haftası Spor Caddesi üzerine bisiklet yolu yapmanın mümkün olup olmadığını tartışabileceğimiz bir hafta olabilir.
Kartal Belediyesi Spor İşleri Müdürlüğü’nün organizasyonu ile gerçekleşecek olan “Bisiklet Korteji” etkinliği olumludur. Fakat yukarıda belirttiğim gerçeklik dikkate alınmadığı taktirde bu tür etkinlikler giderek traji komik bir hal alacaktır.