“Gezegenimizin fabrikalarını biliyor muyuz?”
Kartal/ İstanbul Yüksel Fırat
Kartal Anadolu Lisesi İngilizce Öğretmeni Mine Kılcı Çetinkaya ve Uşak Lisesi İngilizce Öğretmeni Emel Yılmaz Çelik kuruculuğunda, 10 öğretmen ve farklı lise düzeylerinden 84 öğrencinin katılımıyla “Do we know the factories of our planet? (Gezegenimizin fabrikalarını biliyor muyuz?)” eTwinning projesi gerçekleştirildi.
Kartal Anadolu Lisesi İngilizce Öğretmeni Mine Kılcı Çetinkaya ve Uşak Lisesi İngilizce Öğretmeni Emel Yılmaz Çelik kuruculuğunda Türkiye, Polonya, Romanya, Sırbistan ve Hırvatistan‘dan toplamda 8 okuldan İngilizce, Almanca, Biyoloji ve Coğrafya branşlarında olmak üzere 10 öğretmen ve farklı lise düzeylerinden 84 öğrencinin katılımıyla “Do we know the factories of our planet? (Gezegenimizin fabrikalarını biliyor muyuz?)” eTwinning projesi gerçekleştirdi.
Çalışma ekibi eTwinning projesi kapsamında tüketim çağının bir sonucu olarak dünyanın üretim merkezleri(fabrikaları) haline gelmiş ülkelerden olan Çin, Endonezya, Hindistan ve Tayvan’ı inceledi.
Kartal Anadolu Lisesi İngilizce Öğretmeni Mine Kılcı Çetinkaya sürece ilişkin yaptığı açıklamd; “Projemizi online bir proje platformu olan eTwinning portal üzerinden yürüttük. Günümüzde özellikle pandemi süreci sonrasında kullanımı daha fazla ağırlık ve önem kazanan online tabanlı teknolojiler (toplantılar, belgesel gösterimleri, konferans, sunumlar ve web 2.0 araçları vs.) aracılığıyla gerçekleştirdik. Böylece hem öğretmen hem de öğrencilerimiz teknolojinin sunduğu imkanları etkin bir şekilde kullandıklarında sınırların ortadan kalktığını, farklı ülkelerden katılımcıları ile ortak dil İngilizce aracılığıyla iletişim kurup fikir paylaşımı yapabilmenin etki ve katkılarının ne kadar fazla olduğunu birlikte deneyimleyip öğrendiler. Ayrıca öğrenciler teknoloji okuryazarlıklarını geliştirmenin yanı sıra kendilerini geleceğe hazırlamada da önemli bir adım atmış oldular.
DAHA GENİŞ BİR PENCEREDEN BAKMALARINA OLANAK SUNDU
Öğrencilere daha geniş bir pencerede bakmasını sağlayan eTwinning projesinin olumlu etkilerini ise Mine Kılcı Çetinkaya şöyle tanımladı;
“Tanışma ve kaynaşma toplantıları ile öğrenciler arasındaki iletişimi sağlayıp daha sonra bu öğrencilerden karma gruplar oluşturduk, bu karma gruplar sayesinde farklı ülkelerden katılımcıların birbirleri ile işbirliği içerisinde çalışmalarını sağladık. Bu onların birlikte hareket etme ve takım çalışması becerilerinin gelişmesini sağlamakla birlikte olaylara daha geniş bir pencereden bakmalarına olanak sundu. Ayrıca kültürler arası iletişim kurarak sosyal iletişim becerilerini de geliştirme fırsatı elde ettiler”
ÖĞRENCİLER DÜNYANIN FABRİKASI HALİNE GELMİŞ OLAN ÇİN, ENDONEZYA, HİNDİSTAN VE TAYVAN’I ARAŞTIRDILAR
Mine Kılcı Çetinkaya, Öğrencilerin projeyle dünyanın artık neredeyse fabrikası haline gelmiş olan Çin, Endonezya, Hindistan ve Tayvan’ı araştırdıklarını belirterek; Son 100 yıl içerisinde bu ülkelerin artan tüketim ile açığa çıkan talep sonucu nasıl dünyanın fabrikaları haline geldiklerini, bunda kendi tüketim alışkanlıklarının nasıl bir payı olduğunu, ürünlerin üretim ve lojistik süreçlerindeki karbon ayak izlerini ve diğer olumsuz etkilerini araştırdılar. Ve bunları yaparken hiç farkında olmadan, tükettikleri ürünün üretim sürecinde rol oynayan insanlarla ve o insanların kültürleri ve coğrafyalarını da tanıyarak onlarla bir bağ kurdular. Araştırmaları sırasında mega fabrikaların boyutlarını ve iş hacimlerini daha iyi kavrayabilmeleri için öğrenme süreçlerini görsel olarak da destekleyecek belgeseller izlediler. Tüm bu çalışmalar sonucu öğrendiklerini karma gruplar halinde online sunumlarında anlattılar. Böylece öğrenciler bilgi ve medya okuryazarlıklarını da geliştirmiş oldular.
DÜNYADAKİ TÜKETİMİ KARŞILAYAN ÜRETİM MERKEZLERİ İKLİM KRİZİNİN TEMEL UNSURLARIDIR
Mine Kılcı Çetinkaya, “Dünyadaki tüketimi karşılayan üretim merkezlerinin büyük çoğunluğu hem tükettikleri kaynaklar hem de lojistik sürecindeki etkileri nedeniyle dünyamızın içinde bulunduğu iklim krizinin temel sebeplerinden birini teşkil etmekte. Öğrenciler bu noktada kendi tüketim alışkanlıklarının buradaki payı da dahil olmak üzere iklim krizi ile sebepleri arasındaki ilişkiyi keşfettiler ve bireysel tercihlerinin dünyamız üzerindeki etkilerini anladılar.”
EKOLOG PROF. JORİE FAVREAU ÖĞRENCİLERE ONLİNE KONFERANS VERDİ
Mine Kılcı Çetinkaya, Proje kapsamında öğrencilerin birçok noktada hem farkındalıklarının arttığını hem de kendi kişisel yeteneklerini geliştirme sürecinde sağlam adımlar attıklarını belirterek;
“Dünya üzerindeki başta Çin, Endonezya, Hindistan ve Tayvan olmak üzere üretim merkezlerinin iklime ve canlılara olan etkisini daha iyi anlayabilmek için Amerika Birleşik Devletlerinden Ekolog Prof. Jorie Favreau’yu öğrencilerimize iklim değişikliğinin canlı yaşamı üzerindeki etkilerini anlattığı interaktif bir online konferansa davet ettik. Bu sayede öğrenciler konunun uzmanı bir bilim insanı ile iletişim kurma fırsatı bularak hem konu hakkında bilgi edindiler hem de küresel iklim krizi ve bunun canlılar ile dünyamız üzerine etkisini daha iyi anlama fırsatına sahip oldular, böylece sebep-sonuç ilişkisini daha somut şekilde kurdular.
Projemiz kapsamında öğrencilerimizin birçok noktada hem farkındalıkları arttı hem de kendi kişisel yeteneklerini geliştirme sürecinde sağlam adımlar attılar. Bunlar; dünyadaki üretim süreçleri ve bunların lojistikleri hakkında bilgi sahibi oldular, bireysel tüketim tercihlerinin bundaki payını gördüler. Bu sayede günümüzde yaşadığımız çevresel sorunlar ile bunlar arasında neden sonuç ilişkisi kurdular. Farklı kültürler ile iletişim kurup fikir alışverişi ve işbirliği yaptılar. Projenin başından sonuna kadar teknolojik imkanları kullanarak çalışmalar ve aktiviteler yaptılar, oyunlar oynadılar. Bilgiye nasıl ulaşabilecekleri ve medyayı nasıl daha verimli kullanabileceklerini öğrendiler. Farklı kültürleri tanıdılar. Bu fabrikaların(üretim merkezlerinin) olumsuz etkilerini en az indirmek ve daha sürdürülebilir bir yaşam için birlikte yaptıkları beyin fırtınaları ile bireysel çaba kadar işbirliğinin ne kadar önemli olduğunu ve çözüme nasıl daha hızlı katkıda bulunacağını anladılar.”