Her bahar mevsiminde gündeme gelen polen alerjileri konusundaki yanlış bilinenlere dikkat çeken Prof. Dr. Yılmaz Çatal, “Bahar alerjisi olanların çoğunda sebep kavak değil” diyor.
Baharın gelmesi ile bu günlerde her yerde uçuşan kavak ağacı pamukçuklarının alerjik olup olmadığı yine tartışma konusu oldu. Kavak pamukçuklarının alerjiye neden olduğu iddiasının Türkiye’de 20 yıl önce gündeme geldiğini söyleyen Prof. Dr. Yılmaz Çatal “Çok kişi bu pamukçuklara alerjen olarak bakmakta, bu yüzden tedbir almakta, dışarı çıkmamaktadır. Hatta “bu alerjen ağaçlar dünyanın hiçbir büyük kentinde bulunmaz” gerekçesiyle İstanbul’da çok sayıda kavak kesilmişti zamanında. Tartışma bugün de devam ediyor. Kavak ağacı pamukçukları, sanıldığının aksine alerji yapması çok zayıf bir ihtimaldir” diyor.
“KAVAK AĞAÇLARININ PAMUKÇUKLARI POLEN DEĞİLDİR”
Her bahar mevsiminde gündeme gelen polen alerjileri konusundaki yanlış bilinenlere dikkat çeken Prof. Dr. Yılmaz Çatal, “Bahar alerjisi olanların çoğunda sebep kavak değil. Kavak ağaçlarının pamukçukları polen değildir. Bu yüzden alerji yapma olasılığı çok düşüktür. Aslında bu zamanda çiçek açan birçok bitkiden kaynaklı polen havada olduğu için, oluşan polen alerjisi kavak pamukçuklarına bağlanmaktadır. Polen, her çiçekli bitkide bulunur ve sadece ona hassasiyeti olan kişilerde alerji yapar” dedi.
“ÇİM KAVAKTAN DAHA ALERJENDİR”
Park ve bahçelerde bulunan diğer ağaçların polenlerinin alerjik etkisinin daha fazla olduğunu belirten Çatal, “Ülkemizde belirlenmiş alerjen bitki türü sayısı 3 binden fazladır. Örneğin, çınar ağacı, kavaktan çok daha fazla alerjik polen verir. Ancak, pamukçuk yaymadığı için farkında değiliz. Çim bile kavaktan daha çok alerjen etki yapmaktadır” dedi.
“MASKE, POLEN ALERJİSİNE KARŞI DA KORUYACAK”
Pandemi sürecinde zorunlu hale gelen maskenin alerjik rahatsızlıkları olan insanlar virüsün yanında polenlere karşı da koruma sağlayabileceğinden bahseden Prof. Dr. Yılmaz Çatal, şunları söyledi; “Küçük polenler rüzgarın etkisiyle çok uzak mesafelere taşınabilmekte, meteorolojik faktörlerin etkisiyle birkaç mikronluk çok daha küçük taneciklere parçalanabiliyor. Bu da solunum yollarına doğrudan nüfus ediyor. Büyük polenler ise solunum yollarına etki edememekte. Yapılan araştırmalara göre, bir polenin alerjik olaylara sebep olabilmesi için bir metreküp havada ortalama 35-50 polen bulunması gerekiyor. Havada her an polen bulanmakta olup, polen yoğunluğu alerji durumunu ortaya koyuyor.”