KARTAL’A DEĞER KATAN ŞAİR ATA YİĞİZ “KARTAL SANATIMIN DOĞDUĞU YER…”
Yüksel FIRAT
Kartal’ın Sesi-Kartallı şair Mehmet Ata Yiğiz, 1976 yılında Batman iline bağlı tarihi on iki bin yıla dayanan medeniyetlerin beşiği Hasankeyf ilçesinde dünyaya merhaba dedi.
İşçi bir baba ve ev hanımı bir annenin on çocuğundan biri olan şair, sağlık emekçisi olarak hayatımı idame ettirmektedir ve 2013 yılından bu yana İstanbul’da yaşamaktadır.
Okumadan geçirdiğim gün bana zamanın hesap soracağından hep korkmuşumdur!
Sanata olan ilgisi küçük yaşlarda başlayan şair, “Çok kitap okurum okumadan geçirdiğim gün bana zamanın hesap soracağından hep korkmuşumdur. İlkokuldan bu yana günlük tutar düzyazı ve önemlisi şiir yazarım.” Sözleriyle okumaya ve sanata verdiği önemi gözler önüne sermektedir.
Benim sanatımı doğuran, Dicle nehrinin şiir gibi akan suyudur!
Yaşadığın yerin doğasının sanat yaşamına adım atmasında büyük bir etkisi olduğu şüphesizdir. “Coğrafya kaderdir” sözüne vurgu yapan Yiğiz, sanatının gelişimine vesile olan dünyaya geldiği coğrafyanın yaslı olmasından kaynaklandığına dikkat çekmektedir. Kadim bir coğrafyanın kadim bir medeniyet beşiği olan Hasankeyf’’te dünyaya gelmenin sanat yaşamının üzerinde ne muazzam etkisi olduğu ortadadır.
“Dicle nehrinin kenarında oturduğumda suların ne kadar narin ve kavisli aktığını hep izler, suyunun akışın şiire benzettiğimden dolayı belki de benim sanatımı doğuran, Dicle nehrinin şiir gibi akan suyudur.” Sözleri tüm bu anlatılanların toplam duygusunu yansıtmaktadır. Annesinin kültüründen gelen dengbej kültürü söylemlerinde bir feryat, ağıt ve çığlık barındırır. Bu feryat ve çığlıklar hem şair Yiğiz’in üzerimde hem de yazdığı şiirlerin diline akustik bir yankı yaratmıştır.
“Şiir kişinin ayağının altındaki otlar, çiçeklerdir onu koparmak eline almak için biraz eğilmek yeter”
Şiiri derin, dipsiz bir kuyuya benzeten ve sanatın hangi dalı olursa eğer birey kendini yaşayamıyorsa, aynadaki görüntüsüne selam veremiyorsa, doğduğu, yaşadığı yerin toprağının rengini, suyun tadını, soluduğu havayı, kuşun, böceğin, ağacın seni duymuyorsa sanat üretemez diyen şair; daha çok toplumsal gerçekçi şiirler yazmaktadır. Şiirlerinde en çok üzerinde durduğu imge dağlardır. “Yeri geldiğinde çiçeğin boyuna eğilir bir öpücükle Dicle’yi uyandırırım, bazen de Mereto dağına çıkar Serhat’ta baharın gelişini beklerim, annelerin yüz hatlarında tüm coğrafyaları gezerim, kadının sesi, çocukların saf bakışı olurum.” diyerek doğayla ve dağlarla yaşadığı bütünleşmeyi şiirlerine aksettiriş şeklini duygu dolu sözlerle ortaya koymaktadır. ”Şiir kişinin ayağının altındaki otlar, çiçeklerdir onu koparmak eline almak için biraz eğilmek yeter” Pasternak’ın güzel bir sözünden örnek vererek aslında sanatın bizlere nasıl yakın durduğuna vurgu yapıyor şair Yiğiz.
Yiğiz: “Eğilmemiz gerekiyorsa Sanat için ben secdeye duruyorum…”
-Öğrencilik yıllarımdan ve meslek hayatım boyunca yaşamı yaşanabilir kılmak için birçok sivil toplum örgütlerinde yöneticilik yaptım. Bu bilgi ve birikimlerimi hayata geçirmeme vesile olan Kartal’dır. Benim için sanatımın doğuş yeri olarak belirtebilirim. Kartal’ ı sanat alanında şöyle tarif edebilirim. İçinde sanat barındıran kendi küllerinden kendini var eden, yaşadığımız bu tarihi kentin en önemli ve köklü ilçelerindendir. –
Kartal’da yaşayan çok değerli sanatçı dostlarını, yüreğinin kuyusundaki yazdığı şiirleri çıkarmasına vesile olmaları dolayısıyla minnetle selamlayan şair Yiğiz, Kartal’ın Sesi Gazetesinin sanata karşı duyarlılığının ve desteklerinin kendilerini yüreklendirdiğini söylemektedir.
Kartal Belediyesi ve aynı zamanda Kartal basınına da teşekkürlerini sunmaktadır.
Halkla buluşmayan sanat her zaman öksüzdür!
Yiğiz; “Kartal’da sanat alanında çok güzel çalışmalara imza attığımıza inanıyorum. Yaz’ın Edebiyat –Sanat Çadırı etkinlikleri, Pir Sultan Abdal Etkinlikleri, Çocuk kitapları Fuarı gibi etkinliklerde halkla buluşmak çok değerli, yine Kartal’da sanata yön veren Hasat Sanat Derneği atölyesinde sanatsal çalışmalarıyla bölgemize zenginlik katmaktadır. Hasat Sanat Atölyesi olarak yeni bir vizyonla kaldığımız yerden sanatı daha ileriye taşıyacak bir kadro ile hem Kartal ilçemize hem de tüm Türkiye’de hayata geçireceğimiz yeni projelerimizin olduğunu sizin kanalınızla halkımıza bir duyuruda bulunmak istedim. Halkla buluşmayan sanat her zaman öksüzdür. Sanatın halden anlayana ihtiyacı vardır. Bununla birlikte topluma emsal teşkil eden şiirleriyle toplumu harekete geçiren, uyanışa davet eden, iz bırakan şairlerimizden Cemal Süreya, Nazım Hikmet gibi önemli şairlerin anmalarını düzenlemenin çok değer ve anlam kattığına inanıyorum. Ayrıca ilçemizde resim, tiyatro, sinema, müzik, şiir dinletileri alanında güzel ve anlamlı çalışmalarda yer almak benim için mutluluk verici, Kartal’ın sanatı daha ileriye taşıyacağını inancıyla gazeteci arkadaşımız Yüksel Fırat’a teşekkürlerimi sunuyorum…”
Şiir Kitapları;
Soluğun Mesafesi
Dilimdeki Kuşlar