Kartal’da Çöp Sorunu Büyüyor
Kartal’da çöp sorunu artık günlük bir gündem haline geldi. Vatandaşların sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımlar, gazetemize iletilen video ve fotoğraflar, günlük tanıklığımız vb. ile sorunu görmekteyiz. Bu sıkıntıyı hafifletmek ve çözmek için tüm Kartallıların sürece dahil olarak ele alması ve çözüm geliştirmesi bir zorunluluktur.
Bundan dolayı birkaç belirleme ile konuya ilişkin düşüncelerimi paylaşmak istiyorum:
Birincisi, Kartal Belediyesi dış temizlik işçi sayısının yetersizliğidir.
İkincisi, geçici olmaktan çıkıp olağanlaşan işçilerin ödemlerinin yapılmamasıdır.
Üçüncüsü, çevre temizliğinde vatandaşların kente ve sokaklarına karşı sorumsuz davranışı ve bunu sadece belediye hizmetlerine indirgemiş olmasıdır.
Bu ana başlıkları biraz açacak olursak:
Toplumda belli konular kendi gerçekliğinden koparak “şehir efsanesine” dönüşür. Vatandaşlar belediye çalışan sayısının çok fazla olduğunu mutlak fikir olarak üne süre ve aynı zamanda belediyenin hizmetlerini yerine getirmediğini belirtirler.
Oysa son 10 yıldır Kartal Belediyesi çalışan sayısı (Sadece emekli olanların yerine yeni işçi alınmıştır.) nerdeyse değişmemiştir. Kartal Belediyesi dış temizlik alanında hep eksik istihdamla faaliyetini sürdürmektedir. Dolayısıyla tüm yük işçilerin sırtına yıkılmaktadır ve işçiler sürekli olarak kapasitelerinin üzerinden bir çalışma yoğunluğu ile sorunu çözmeye çalışmaktadır.
Kartal Belediyesi işçi sayısını arttırmak yerine yeni konteyner biçimlerine yönelerek sorunu hafifletmeye çalışmışsa da, sonuçsuz kalmıştır.
Bu koşullarda, yani işçilere yoğun ve yorucu çalışma dayatılırken, diğer yandan işçilerin geciken aylık, mesai ve diğer hak edişlerin ödemesinde yaşanan gecikmelerle işçiler moralsiz ve takatsız bırakılmaktadır.
Yoksulluk sınırının en altında bir maaş alan işçiler, mesai ve diğer hak edişlerle aileleri ile birlikte aç kalmadan yaşamlarını sürdürmeye çalışmaktadırlar. Durum bu iken, işçilerin kapasitelerinin üstünden bir fedakarlığı sürekli sürdürmesi mümkün mü? Mümkün olmayacağını ise biriken çöplerde görmekteyiz…
Bir başka durum ise bir kentin temizliğinin, sadece belediye hizmetleri ile sağlanamayacağı gerçekliğidir. Temizlik kavramını çağdaş bir toplumun verili andaki durumundan hareketle tanımlarsak; örneğin sokaklardaki harici nesneleri ( ot, kağıt, izmarit, naylon ya da kağıt torba, boyasız ve deforme bahçe duvarları ile başlayıp daha birçok şey sayabiliriz) sadece belediye işçilerinin çalışması ile çözemeyiz.
Toplumsal olarak kente ve sokağımıza karşı bir başka kültürü geliştirmek zorundayız. Evdeki işleri çalışan erkek eşin, evdeki işsiz kadın eşe yıkması artık giderek tüm toplumda olumsuz bir davranış olarak görülmesi memnuniyet duyacağımız bir davranıştır.
Peki, bu olumlu bakışı kente karşı sorumluluğumuzda da geliştiremez miyiz? Yani verdiğimiz vergilerden hareketle şehre karşı tüm sorumluluğu belediyeden beklemek yerine bizler kendi sokaklarımızın temizliğine dönük somut adımlar atamaz mıyız?
Örneğin aynı sokakta oturduğumuz vatandaşlarla sokağın genel temizliği için birlikte hareket edebiliriz. Gönüllülük temelinde ayda 1, 1 saat bir arya gelip sokağı temizlemek ve güzelleştirmek için çalışabiliriz. Bu hem sokağı güzelleştirecek hem de sokaktaki vatandaşların sosyal ilişkilerini güzelleştirecektir.
Çöp ve temizlik sorunun çözümünün ertelenemez bir duruma geldiğini dikkate alarak; Havaların ısınması ile çöplerin tehlike oluşturacağını da dikkate alırsak; acil olarak küm bunları Kartallılar olarak sorunu bireysel ve kurumsal olarak tartışmalı ve hayata geçirebileceğimiz somut önerilere dönüştürmeliyiz.
