Kent Konseyleri, bir tür sivil belediye parlamentolardır.
Bu bakımdan kent konseyleri, kentin hak ve hukukun korunmasını sağlayan paydaşları bir araya getiren çok aktörlü yapılardır.
Kent Konseylerinde oluşturulan görüşlerin belediye meclisinin ilk toplantısında gündeme alınarak değerlendirilmesi yasal bir zorunluluktur.
Ancak, kent konseyi kararlarının öneriden öteye geçememesi, etkinlik sorunlarına yol açmakta ve belirlenen amaçlara ulaşmayı güçleştirmektedir.
Uygulamada kent konseylerinin oluşumunun, seçilen belediye yönetimlerinin yakın ilişki içerisinde bulunduğu derneklerin temsilcilerinden meydana gelen genel kurullar ile oluşturulduğu ne yazık ki daha sık karşılaşılan durumlar haline geldi.
Böylelikle kötü niyetli belediye yönetimlerinin, belediye meclis toplantılarının gündemine kent konseyleri aracılığıyla istemedikleri hususların gelmesini adeta engellemek maksadıyla, yönetimlere çok yakın isimlerden kent konseyi yürütme kurullarının oluşturulduğuna rast gelmekteyiz.
Bazen ilgili ilçede ikamet etmeyen kişilerden ya da belediye yönetimlerinin eş ve akrabalarından kent konseyi yürütme kurulu üyeleri, hatta başkanlarının göreve geldiklerine de tanık olabiliyoruz.
Hele ki, kent konseyi başkanlarının başka ilçelerde görevli kişilerden belirlenmesi, o ilçeye doğrudan hakarettir.
Yani yüzbinlerce insan oturdukları ilçenin sorunlarının değerlendirilmesini beceremiyor ki, başka bir ilçede oturan vatandaş görevlendirilmesi yapılıyor.
Bu durum kötü belediye yönetimlerinin inisiyatifiyle, kent konseyleri kararlarının somut şekilde değerlendirilememesi, konsey üyelerini katılım konusunda isteksizliğe ve ilgisizliğe itebilmektedir.
Artık kent konseyleri yürütme kurullarının görevlendirilme usulünde değişiklikler yapılması zorunlu hale gelmiştir.
Bu kapsamda, vatandaşların kendi aralarında zaten seçim yoluyla görevlendirdikleri her apartman yöneticisi halk meclisi üyesi sayılabilir.
Onlardan her mahalle için yeterli sayıda mahalle halk meclisi yürütme kurulları belirlenebilir.
Mahalle meclisleri yürütme kurullarının başkanları da kent konseyi yürütmesini oluşturabilir.
Bu yeni öngörülen sisteme göre oluşan kent konseyi, ilgili ilçede halk senatosu haline gelmiş olur.
Örneğin; “ Dönüşüm projesine dahil olabilecek yapı ve mevkiler,
– mahalle halk meclisleri
– mahalle halk meclisleri yürütme kurulları
– mahalle halk meclisleri yürütme kurullarının başkanlarından oluşan kent konseyi yürütme kurulunun” Bilgisi ve gözetiminde belirlenmiş olur.
Bu yeni sistemde, dönüşüm imar çalışmaları kent konseyinin doğrudan halk tarafından belirlenmiş biçime göre belediye meclisine sunumu sağlanmış olur.
Aksi halde, susmuş bir kent konseyi sonrası kötü niyetli belediye yönetimlerinin paranın kartellerine rant ve kaynak aktarma faaliyetleri devam eder.
Kentlerimizin ulaşım, çevre, sağlık, eğitim, barınma gibi en temel ve yakıcı sorunları her geçen gün daha da büyüyor.
Yerel yönetim hizmetleri, kişilerin tek başına karar alamayacakları kadar çeşitli bilgi ve birikim gerektiriyor.
Demokrasinin ‘beşiği’ olan belediyelerde halkın çıkarlarını esas alan yönetim tarzı toplumsal bir ihtiyaçtır.
Belediyeler, milletin emanet ettiği kaynakla millete hizmet yeridir. Yapılan her iş, üç beş kişinin çıkarına değil, bütün halkın yararına olmalıdır.
Halkın yararını da ancak halkın kendisine dayanan halk senatoları yapabilir.