Otel Kent Kartal’ın yeni sahipleri; sanayi kapitalistinden arsa üzerinden mutlak rant rantiyecisine dönüşen burjuvazi ve hazine arazileri üzerinden ekstra artı değer elde edecek olan müteahhitler olmaktadır. Bu müteahhit firmalarının müşterileri ise çoğunlukla Kartallı olmayan kent orta ve büyük burjuvazisi olmaktadır.
Ak Parti ve CHP’li Belediye Başkanları ve Kartal Belediyesi Meclisi üyelerinin hem İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde hem de Kartal Belediyesi Meclisi’nde koşulsuz ve şartsız anlaştıkları ve birlikte hareket ettikleri tek konu ‘Sanayi Dönüşüm Alanı’ında müteahhitlerin hizmetine sunmak için imar planlarını çıkarmak olmuştur.
Taş Ocağı bölgesinde hazine yerleri üzerinden Emlak Konut’un” Batıkent” olarak adlandırdığı ve alt taşeron müteahhit firmaları ile yapmaya devam ettiği konutlar;
Yunus Mahallesi’nde Eczacıbaşı, İstanbul Kartal’daki 157.383 metrekarelik arazisi için %50 ortaklık payı Betatrans Lojistik İnşaat Sanayi Ticaret A.Ş.’ye ve %50 ortaklık payı TYM Group Yapı Sanayi Ticaret A.Ş.’ye ait olan MİA Adi Ortaklığı ile anlaşma imzaladı. Anlaşma kapsamında, arazi üzerinde hasılat paylaşımı esasına dayalı bir gayrimenkul projesi geliştirilecek;
Etap1-Etap 2 olarak adlandırılan bölgede KİPTAŞ’ın ve müteahhit firmalarının yoğunlaşan faaliyetleri vb. olarak sürmektedir.
Kartal’da ‘Sanayi Dönüşüm Alanı’ olarak adlandırılan alan 14 Bölge olarak belirlenmiştir. Bu sanayi ve yeni merkez proje alanının fotoğrafına daha bütünlüklü baktığımızda tüm bu çabaların arka planını daha net; Yani bu bölgenin özel mülkiyetinin kapitalistlere ait olduğunu göreceğiz.
Proje alanın sınırları; Orta, Cumhuriyet, Topselvi, Yunus, Kordonboyu, Çavuşoğlu ve Esentepe mahallelerinin bir kısmını kapsamaktadır. Bu mahallelerde, yani proje alanının yakın çevresinde, toplam 100.000 civarında nüfus yaşamaktadır. (1) Ki bu nüfus daha önceleri fabrika çevrelerinde şehri, yaratan işçilerden oluşmaktadır.
Proje alanı olan Sanayi Dönüşüm Alanı, Mevcut Konut Alanları, Sahil Dolgu Alanı, E-5 Karayolu‟nu kapsamaktadır ve 3.590.569 m² büyüklüğündedir.
E-5 Karayolu‟nun 1.5 km. uzunluğunda ve 130.703. m² büyüklüğündeki alanı ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığı‟nın plan onama yetkisinde bulunan 245.564 m² büyüklüğündeki, sahil dolgu alanı‟ proje alanı içinde bulunmaktadır. Bu alanların zaman içerisinde ranta açılacağını öngörerek şimdilik sadece not edelim. Sahil Dolgu Alanı 245.564 m² ve toplam alanın % 7’ini oluşturmaktadır. E-5 Karayolu 130.703 m² ve toplam alanın % 3’ünü oluşturmaktadır. Ama şimdilik fotoğrafın dışında bırakalım.
Evet esasa gelirsek, bu 3.214.302 m² alanda; 2.895.672 m² ve toplam alanın % 81’i sanayi alanlarında oluşmaktadır. Mevcut Konut Alanları ise 318.630 m² ve toplam alanın % 9’unu oluşturmaktadır.
Yine bu sanayi dönüşüm alanı toplam 636 kadastral parselden oluşmaktadır. Parsellerin kamu ve özel mülkiyette dağılım oranları incelendiğinde, parsellerin sayı olarak %20’si kamu, %80’i özel mülkiyette iken, alansal büyüklükleri bakımından %29’unun kamu, %71’inin özel mülkiyette olduğu ortaya çıkmaktadır. Yukarıda belirttiğim gibi Eczacıbaşı tek başına 157.383 metrekarelik araziye sahip. Kamu mülkleri büyük oranda (%27) maliyeye ait arazilerdir.
Sanayi dönüşüm alanının dönüşümünü kolaylaştıran bir başka durum ise boşluk (açık alan) oranıdır. Taş Ocağının dahil edildiği durumda %80, Taş Ocağı hariç tutulduğu durumda ise %77’dir. Boşluk alanının yüksek olması yeşil açık alanların fazlalığını göstermemekte, yapılaşmamış boş alanların oranının yüksek olmasından kaynaklanmaktadır.
Yapılar açısında da bakıldığında sanayi alanındaki yapıların %30’u boş ve depo olarak kullanılmaktadır. Sanayi alanında kullanılan toplam 601 yapı bulunmaktadır. Bu yapıların %63’ü sanayi amaçlı kullanılmaktadır. Sanayi kullanımına yönelik ticari kullanım ise %9 civarındadır. Sanayi alanında boş ve depo olarak kullanılan yapıların toplam oranı ise yaklaşık %30’dur.
Evet yukarıdaki rakamlarda da görüldüğü üzere sanayi kapitalistlerine ait bu bölge ya da Kartal’ın merkezi diyeceğimiz bu alan şimdi müteahhit firmalar üzerinden de otele dönüştürülmeye devam ediliyor. Kartal’da kullanım değeri açısından da değişim değeri açısından da üretken olmayan ve konutları yatmak, bu alandaki ticari alanları ise dinlenme ve eğlenmek için kullanacak yeni bir nüfus akınıyla karşı karşıyadır Kartal.
Şehrin ufki görünüşünü bozan plazalarda, yine eski işçi kooperatif evlerinin arsalarında yükselen gökdelenlerde dünyanın farklı ülkelerinde gelen bu yeni burjuva sınıfı uzun bir zamandır görmeye başladık. Bu durum hızlanarak devam ediyor.
TOKİ’nin yüzde 49 ile ana hissedarı olduğu ve ABD’li Vanguard, Blackrock, Dimensional; Koç Holdinge ait Yapı Kredi Portföy, Sabancı Holdinge ait Ak Portföy’ün hissedarları olduğu Emlak Konut ‘Batıkent’ Taş Ocakları gölü ve millet bahçesi olarak tasarlanan alanım yanıbaşında 1+1’den 5+1’e kadar yaptığı konutları Kartallı işçi ve emekçilerin alamayacağı açıktır.
Eczacıbaşı’nın 157.383 metrekarelik arazisi üzerine MİA’nın yapacağı ‘yeni kente’ de Kartallı işçi ve emekçilerin oturmayacağı açıktır.
Kartallı işçi ve emekçiler şehre dönüştürdükleri Kartal’da şayet geçmişten bir konut edinebilmiş ise buralardan oturup; yıldızı yükselen bu yeni otel kentte ev, çocuk, dinlenme ve eğlence yerlerinde hizmetçi olarak çalışmak zorunda kalacaklardır.
Yani sanayi kapitalistleri artı-değer elde etmek için posasını çıkardığı, işçilerin şehre dönüştürdüğü arazide arsasının rantını arttırdığı işçilerin çocuklarının ise şimdi hizmetçi olarak posasını çıkaracaktır.
(1) Bu çalışmada kaynak olarak, Kentsel Strateji tarafından yapılan çalışmalardan yararlanılmıştır.