Neo-Liberalleşme, tüm dünyada her alanda bir kuraklık yarattı. Özellikle de düşünce duraklığı yaratıldı. Bu, elbetteki her yerde ve herkeste olmadı. Ama uygulanan küresel sömürünün bir sonucu olarak yaşamın tüm alanlarında, bir “TEK”lik hakim oldu. “TEK SİSTEM”, “TEK PARTİCİLİK”, “TEK ADAM”, “TEK YÖNETİM”, “TEK SESLİ MEDYA”…. GİBİ.
Küresel kapitalizmin, farklı düşüncelere ifade, yayılma, örgütlenme vb hakkı tanımayan anlayış ve uygulamasının amacı; “hakimiyetini”, “sömürüsünü”, “SİSTEM”ini sürdürmek, aşırı yoksullaştırdıklarının gerçeklere ulaşmasını önlemektir.
Bu “TEK”likten, yaşamın tüm alanlarındaki kuraklıktan, çölleşmeden çıkmak zorlaşmıştır ama olanaksız değildir.
Öncelikle geleneksel siyasetten, geleneksel siyasetin partilerinden, “Sistemkoliklikten” kurtulmak gerekiyor.
Bir avuç sömürgene karşı yoksulların, mazlumların, ezilen ve sömürülenlerin, hasılı mevcut ”SİSTEM” den zarar görenlerin BİR CEPHEDE YAN YANA GELMESİ”, “SİSTEM DIŞI UNSURLARIN DİL VE METOD BİRLİĞİNDE BULUNMASI” gerekiyor.
Sosyal, siyasal, kültürel hatta ekonomik alanları canlandıracak, harekete geçirecek, yepyeni araçlar bulunması, yaratılması, üretilmesi gerekiyor. İnanç, bilinç ve eylem kardeşliğinde buluşması gerekiyor.
Maddi-manevi olarak yeryüzünün kuraklığını giderecek, insanlığın önünde yeni ve güzel umutlar yeşertecek; böylesi kutsal bir davayı başarıya ulaştıracak denyim, birikim, 7,5 milyarlık dünyanın 6 milyarını oluşturan emekçiler cephesinde mevcuttur.
Yeter ki ön ve bön yargılardan, “SİSTEM”in oluşturduğu tuzaklardan kurtulup, “SİSTEM DIŞILIK”TA YANYANA GELİNEBİLSİN.
Olabilir mi ? Elbette…
Ne zaman ? Hemen Şimdi…