Kartallı Av. Mürsel Ünder ‘şüpheli’ sıfatıyla ifade verirken Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, İstanbul Barosu yöneticileri, Kartal Hukukçular Derneği, Çağdaş Hukukçular Derneği ve çok sayıda avukat kendisin yalnız bırakmadı.
Kartallı Av. Mürsel Ünder, Kadıköy Söğütlüçeşme metrobüs durağında geçen ay çarşı ve mahalle bekçileri tarafından durdurularak, GBT sorgulaması yapmak isteyen bekçilere ‘Bu uygulama hukuka aykırı’ demesinin ardından darp edilip ve ters kelepçeyle gözaltına alındığını öne süren avukat Mürsel Ünder, bekçilerin de şikayetçi olmasının ardından ‘şüpheli’ sıfatıyla ifade verdi.
Kartallı Av. Mürsel Ünder’in ifadesinin ardından Anadolu Adliyesi önünde bir basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, İstanbul Barosu yöneticileri, Kartal Hukukçular Derneği ve çok sayıda avukat katıldı.
“KİMSE SİZİ KEYFİNE GÖRE DURDURAMAZ”
Avukat Mürsel Ünder burada yaptığı açıklamada, “Türkiye’de yaşayan her insana hizmet etmekle yükümlü olan bekçiler, bugün Türkiye’de yaşayan her insanla ilgili bir güvenlik ve özgürlük sorununa dönüşmüş durumda. Kimse sizi keyfine göre durduramaz, keyfine göre kimlik soramaz, bir sebep bildirmek zorunda” dedi.
‘BEKÇİLİK KURUMU İHLAL EDEN BİR KURUMA DÖNÜŞMÜŞ’
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan ise yaptığı konuşmada;
“Bugün burada altını çizmek istediğimiz husus, aslında yasal gerekçesi yurttaşların güvenliğini sağlamak üzere oluşturulmuş ve kurulmuş olan bekçilik kurumunun çok büyük bir güvenlik sorunu haline gelmiş olmasıdır.
Maalesef ki canımızı, malımızı başta olmak üzere, temel hak ve özgürlüklerimizi korumak üzerine oluşturulduğu söyleyen bu kurum artık ciddi anlamda en temel Anayasal hak ve özgürlüklerimizi, başta bu somut olayda seyahat özgürlüğü olmak üzere engelleyen, yok eden ve şiddet göstermek suretiyle hakları ihlal eden bir kuruma dönüşmüş olmasıdır.”
‘TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİ KORUMAK İÇİN BURADA BULUNUYORUZ’
Mürsel Ünder’in dosyasının sadece bir örnek oldığunu belirten Sağkan şöyle devam etti:
“Biliyoruz ki, çok sayıda bekçi şiddetiyle ve bekçiliğin 7245 sayılı yasanın tamamen dışındaki hukuksuz uygulamalarıyla yok edilen yurttaşlarımızın temel hak ve özgürlüklerini korumak için burada bulunuyoruz.
Meslektaşımız nezdinde yaşanan olay tamamen yasaya ve usul kurallarına aykırı bir uygulamadır. Seyahat hakkı özgürlüğünü yok eden bir uygulamadır. Gerek GBT, gerekse durdurma ve kimlik sorma olsun, yasadaki unsurların hiçbirini taşımadan yapılan bir uygulamadır.
Geldiğimiz nokta itibariyle ise yapılan uygulamanın bir ters kelepçeyle ve neredeyse silah kullanma tehdidiyle, işkence boyutuna vardığını üzülerek görmüş bulunuyoruz. Bekçi şiddetiyle, bekçilerin temel hak ve özgürlükleri ihlal eden bu uygulamalarıyla sonuna kadar mücadele etme kararlılığımızı bundan sonra da göstermeye devam edeceğiz.”
“MAKUL SEBEP GEREKİR”
TBB Eski Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Filiz Saraç ise, “Meslektaşımıza yapılan bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Bir kimsenin durdurulması ve kimlik sorulması için makul sebep olması gerekir. Meslektaşımız şiddete maruz bırakılmıştır. Bu keyfiyeti kınıyoruz. Meslektaşımızın yanındayız” dedi.
KARTAL HUKUKÇULAR DERNEĞİ ise yaptığı açıklamada;
“AVUKATIN SESİ KISILIRA YURTTAŞIN NEFESİ KESİLİR”
“Kişi dokunulmazlığı ve seyahat özgürlüğü temel insan haklarından olup bu haklar, Anayasa, uluslararası sözleşmeler ve temel kanunlarla güvence altına alınmıştır. Hiç kimse makul bir şüphe olmaksızın durdurulamaz kimliği sorulamaz ve GBT’sine bakılamaz. Geçtiğimiz günlerde bekçiler tarafından durdurulan ve GBT dayatmasını kabul etmediği için eziyet edilerek ters kelepçe ile gözaltına alınan meslektaşımız Av.Mürsel Ünder bu gün de bekçilere karşı direnme suç isnadıyla ifadeye çağrılmış, Barolar başkanımız Erinç Sağkan ve İstanbul Barosu Başkanımız Mehmet Durakoğlu müdafii olarak bizzat soruşturmaya katılmış ve bizler de KHD ve diğer hukuk kurumları temsilcileri olarak ifadede hazır bulunarak sonrasında da İstanbul Anadolu Adliyesi’nde meslektaşlarımız ve mesleğimiz için ve tüm yurttaşlarımızın hak ve özgürlükleri için tek yürek tek ses olduk, basın açıklamasında bulunduk. Meslektaşımıza yapılan saldırı aynı zamanda mesleğimize yapılan bir saldırıdır. Bu ve benzeri olaylara her gün onlarca yurttaşımız maruz kalmaktadır. Bugün sadece meslektaşımıza ve mesleğimize değil aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan her bir yurttaşımızın temel hak ve hürriyetlerine yapılan saldırılarıdır. Kınadık ve diyoruz ki *Avukatın sesi kısılırsa yurttaşın nefesi kesilir* savunma susmayacak! Dedi.
