Salı, Mart 19, 2024
Ana SayfaGÜNCELCHP Kartal İlçe Başkanı Süleyman Uzunok'tan Açıklamalar ve Çağrı

CHP Kartal İlçe Başkanı Süleyman Uzunok’tan Açıklamalar ve Çağrı

Cumhuriyet Halk Partisi Kartal İlçe Başkanı Süleyman Uzunok; “Bilinçle ilk 3-5 günün ardından hızlıca çalışmalarımızı başlattık. İkinci turun başarısı için mutluluk ve baharı getireceğimiz inancımızı, vatandaşlarımıza götürme kararlılığımızı ortaya koyduk. 20 yıldır hiçbir şekilde yorulmayan örgütümüz dirençle sahaya indi. Çünkü bizler Gazi Mustafa Kemal’in bıraktığı bir mirasın sahipleriyiz.“

Kartal/ Yüksel Fırat

CHP Kartal İlçe Başkanı Süleyman Uzunok’la seçime saatler kala yaptığımız özel röportajla seçime bir ışık tutmaya çalıştık. Uzunok’tan Çok önemli açıklamalar ve çağrılar aldık.

Sayın Uzunok 14 Mayıs seçiminin ardından partinizde ve Kılıçdaroğlu’na oy veren seçmende bir moral bozukluğu ortaya çıktı. Bu moral bozukluğu neden kaynaklandı ve bu süreci atlatabildiniz mi?

“DEVLETLEŞMİŞ BİR İKTİDAR İLE MÜCADELE EDİYORUZ”

Evet doğru seçimin ardından zor günler geçirdik. Anketlerin sonuçları ve toplumsal kamuoyunda yansıyan ilk turda bu işin biteceği isteği ve arzusunun ardından ortaya çıkan durum oydaşlarımızda ve partimizde bir moral bozukluğuna yol açtı; ‘Ne yaparsak yapalım biz Ak Parti Hükümetinden ve Recep Tayyip Erdoğan’dan bir türlü kurtulamıyoruz’ duygusu hakim oldu. Bu duygu ne yazık ki, tümümüzde ilk 3-5 gün etkin oldu.

Ancak, biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak gerek il gerekse Kartal ilçe örgütü olarak, birikimli, tecrübeli ve siyasi olarak ise doktrinsel yaklaşan ve eylemsel nitelikleri ile ön planda olan bir örgütüz. Bu temel özelliklerimizden dolayı, örgütlerimiz ile yaptığımız toplantılar ve üyelerimizle sürdürdüğümüz istişareler sonucunda bu olumsuz havayı hızlıca attık.

Örgütümüze açık çağrı yaptık. ‘Yeniden bir araya geliyoruz. Bu mücadele daha bitmedi’ dedik. Gerçekten de 20 yıllık bir Ak Parti Hükümeti ve saray iktidarı, devletin tüm kurumlarıyla bu seçim sürecini yürütmektedirler. Devletin bütçesini kendileri için kullanmalarının yanı sıra başta devletin kolluk kuvvetleri olmak üzere tüm kurumları koordineli bir şekilde kendi seçim çalışmaları için kullanmaktadırlar. Yani devletleşmiş bir iktidara karşı mücadele ediyoruz.  Dolayısıyla kolay yıkılmaması gayet normaldir. Tüm bu güçlere rağmen birinci turda salladık ve şimdi ikinci turda hepten kaybettireceğiz.

Bu bilinçle ilk 3-5 günün ardından hızlıca çalışmalarımızı başlattık. İkinci turun başarısı için mutluluk ve baharı getireceğimiz inancımızı, vatandaşlarımıza götürme kararlılığımızı ortaya koyduk. 20 yıldır hiçbir şekilde yorulmayan örgütümüz dirençle sahaya indi. Çünkü bizler Gazi Mustafa Kemal’in bıraktığı bir mirasın sahipleriyiz.“

Fotoğraf: Yüksel Fırat/Kartal’ın Sesi

Aynı gün 10 ayrı yerde eşzamanlı olarak adete çıkartma yaparak sahaya döndünüz. Bu çalışmanızı izlediğimizde değişen bir dile tanık olduk. Bu değişikliği neden gerekli gördünüz?

“BİZDEN BÖLÜCÜ VE TERÖRİST OLUR MU?”

Yeniden alanlara inerek çalışmalarımızı yoğunlaştırdık. Evet bu çalışmalarımızda üzerimize atılan ‘bölücü ve parçalayıcı’ çamurunu karşı mücadele ettik. Çünkü ‘Cumhuriyet Halk Partisi teröristlerle işbirliği içerinde; Kandil, Cumhuriyet Halk Partisi’ni destekliyor’ gibi söylemler ve devletin en başındaki kişi tarafından dahi dolaşıma sokulan garip garip videolarla bizi terörist ilan ettiler.

Biz de gerek bire bir çalışmalarımızda gerek ev ev toplantılarımızda ve kalabalık dernek toplantılarımızda vatandaşlarımıza ‘Biz terörist değiliz’ dedik. Bize iyice bakın ‘Bizden terörist olur mu?’ diye sorduk. ‘Biz bu ülkenin kurucu değerlerine haiz insanlarız. Biz Atatürkçüyüz. Biz milliyetçiyiz. Altı Ok içerisinde Milliyetçilik varken bizden bölücü ve terörist olur mu’ diye sorup anlattık vatandaşlara.

Bu açıklamalarımızın ardından vatandaşlar; ‘Bize sürekli bunları söylüyorlar ama aslında siz haklısınız.’ diyen olumlu tepkiler aldık. Çünkü vatandaş da görüyor; Karşı taraf ‘Ben milliyetçiliğin her türlüsünü ayaklarımın altında ezerim’ diyen bir kişi. Karşı taraf, Andımızı ortadan kaldıran bir kişidir. Resmi kurumlarda TC yazısını çıkaran bir kişidir. Bundan dolayı Erdoğan’a oy veren seçmen de olmak üzere muhafazakâr ve milliyetçi seçmen bu kısa zaman içerinde bize karşı bir teveccüh oluştuğunu gözlemledik. Bunun sandığa da yansıyacağını düşünmekteyim.

Sinan Oğan’a oy vermiş seçmene ulaştınız mı?

‘SİNAN OĞAN’A OY VERDİK AMA BU DÖNEM KILIÇDAROĞLU’NA OY VERECEĞİZ’

Evet 14 Mayıs’ta Sinan Oğan’a oy veren seçmene de ulaştık. Zaten Zafer Partisi’in ve Ata İttifakı’nın Kemal Kılıçdaoroğlu’na desteğinin yanı sıra Sinan Oğan’nın yakın zamana kadar verdiği demeçler, göçmen meselesindeki fikri vb. nedeniyle kendi seçmeninde de ‘Bu nasıl olur?’ tepkisine yol açtığını gördük. Bu seçmen bize  ‘Sinan Oğan’a oy verdik ama bu dönem Kılıçdaroğlu’na oy vereceğiz’ diyor. Bu vatandaşlar; ‘Çünkü biz ülkemizde daha fazla sığınmacı ve mülteci istemiyoruz. Bunların kendi ülkelerine gitmelerini istiyoruz. Buna ilişkin en net tutumu plan ve programıyla Kılıçdaroğu ortaya koymaktadır.’ demekteler.

Tüm bunlar 2. Tur için sizi daha mı umutlu kılıyor?

“BİZ KARA PROPAGANDAYI ETKİSİZ KILDIKÇA BE VATANDAŞLARIMIZIN DA FİKRİ DEĞİŞMEYE BAŞLADI”

Kesinlikle. Zaten Kartal çok umutluydu. Sonuçlar da bunu ortaya koymaktadır. Siz birkaç bilgi vereyim; Sandığa katılım oranı yüzde 91.69 ile oldukça iyi bir durumda. Buna rağmen ciddi bir çalışma yaptık. Özellikle yüzde 70 oy aldığımız mahallelerimizde sandığa gelmeyen seçmen bizim seçmenimiz. Bundan dolayı bu mahallerde özel bir çalışma sürdürdük. Tek tek kimlerin sandığa gitmediğini tespit ettik ve bunları bu kez sandığa taşıyacağız.

Diğer yandan bize oy vermemiş kararsız ve mutsuz seçmeni evlerinde ziyaret ettik. Onlara doğru bilgiyi aktarmaya çalıştık. Biz kara propagandayı etkisiz kıldıkça be vatandaşlarımızın da fikri değişmeye başladı.

Dolayısıyla bu seçimde daha iyi bir sonuç alacağız. Zaten Kartal 14 Mayıs Seçimlerinden 30 yıldan sonra ilk defa Cumhuriyet Halk Partisi, Ak Parti daha fazla oy aldı. Ak Parti 103,739 oy alırken Cumhuriyet Halk Partisi 115,673 oy aldı. 12 bin oyluk ciddi bir fark oluştu. Aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı seçiminde biz yüzde 54,6 ile 181,5556 oy aldık. Recep Tayyip Erdoğan yüzde 40,53 ile 135, 880 oy aldı. Burada da çok ciddi bir fark oluştu. Bu rakamlar Kartal’da iyi bir sonuç aldığımızı göstermektedir.

Tüm bunlardan hareketle ve yeni gelişmelerle daha da umutlu olduğumuz açıktır. Zafer Partis’nin desteği, sahada etkisi artan çalışmamız, kara propagandayı zayıflatmamız ve  Babala Tv programında sonra gençliğin artan ilgisi gibi etkenlerle daha iyi bir sonuç alacağımız düşünmekteyiz.

Gençlerden söz açılmışken, biz de kartal’da genç bir CHP gördük.

“GENÇ BİR PARTİYİZ”

Fotoğraf: Yüksel Fırat/Kartal’ın Sesi

Evet evet genç bir partiyiz. Her şeyden önce genç bir belediye başkanımız var. Genç bir ilçe başkanımız var. Lise örgütlenmesi de dahil olmak üzere çok iyi bir gençlik yapılanmamız var. Gençlerimiz bu iki seçim döneminde de çok müthiş bir çaba ve emek ortaya koydular. Tabi kadın örgütümüz başta olmak üzere tüm örgütümüzle çok iyi durumdayız. Örneğin çok iyi bir bilişim ekibimiz var. 1000’yakın arkadaşla tüm sosyal mecralarda çok iyi bir çalışma yürütüyor.

Genç olmamızdan dolayı vatandaşlardan çok olumlu tepkiler alıyoruz. ‘Aaa ne güzel gençler bu işin başında’ söylemini çok duyuyoruz. Örneğin sahada ‘merhaba ben Cumhuriyet Halk Partisi CHP Kartal İlçe Başkanıyım’ dediğimde mutlu oluyor vatandaşımız. Vatandaş; ‘Size emanet ise bu parti, doğru işler yapıyor. Biz bundan çok mutluyuz. Sizin gibi gençlerin bu parti de daha üst seviyeye gelmesi gerektiğini düşünüyoruz’ diyorlar. Dolayısıyla Kartal’da biz bir gençlik aşısı yaptık. Bunu başlatan Gökhan başkanımız oldu ve diğer kadrolarımızda da bunu gerçekleştiriyoruz.

Sandıklara ilişkin kaygılar devam ediyor. Nedir tedbiriniz?

“12 BİN MÜŞAHİT GÖREVLENDİRMİŞ DURUMDAYIZ”

Kartal’da 14 Mayıs seçimlerinde çok iyi bir çalışma yürüttük. Şimdi bu çalışmamızı da daha ileriye taşıyoruz. Kartal’da 996 sandığımız var. 996 sandıkta da sandık görevlimiz var. 14 Mayıs’ta tüm sandıklarda ıslak imzalı tutanakları çok hızlıca topladık. Kartal’da bu dönem hiç olmadığı kadar bir avukatlar ordusu ile 250 avukatla çalıştık. 30 araçlık gezici ekiple her soruna hızlıca müdahale ettik. İlçe başkanlığımız ve avukatlarımızla teknik altyapısı da olan bir sistemle merkezi ve koordineli bir çalışma sürdürdük.

Kartal’da 14 Mayıs seçimlerinde sadece 5 sandıkta problem yaşadık. Bu sandıklarla ilgili tutanakları tuttuk ve 4 bizim bir lehimize 1 tanesi bizim aleyhimize gerçekleşti.

14 Mayıs seçiminden sonra da sandıklarda müşahit olmak için yoğun bir talep oluştu. Ve Parti olarak biz şu an 12 bin müşahit görevlendirmiş durumdayız. Her sandıkta sandık görevlilerimizin dışında 12 civarında müşahidimiz olacak.

Tüm sandıklarda görevlilerimiz olmasına rağmen oy veren seçmene bir kez daha çağrı yapmak istiyorum. Oy vermek demokratik bir görevdir. Ama yeterli değildir. Bu görev oy verdiğimiz sandığın açılışından kapanışına ve oy sayımına kadar sandığa sahip çıkmaktır. Kılıçdaroğlu’na oy veren tüm seçmen sandığa da sahip çıkmalıdır.

14 Mayıs seçimindeki sükûnet, 28 Mayısta’da devam eder mi?

“SÜKÛNETLE VE BARIŞ İÇERİSİNDE BİR MÜCADELE”

14 Mayıs seçimlerinde en ufak bir tatsızlık yaşanmadı. Bunun Cumhur İttifakı içindeki partilerin başkanları ile ve Millet İttifakı içindeki partilerin başkanları ile sürdürdüğümüz hoş görü ve nezaketin sonucu olduğunu düşünüyorum. Bu tutumumuz ve çalışmamız bu seçimde de sürecektir. Seçimin heyecanı iki taraf açısında da yüksek olacağı açıktır. Ama sükûnetle ve barış içerisinde bir mücadele sahaya yansır diye düşünüyorum.

Ama tabii şunu da gözden kaçırmamak lazım;  Türkiye’nin siyasi atmosferinde bir kutuplaştırıcı dil, ne yazık ki var. Umuyorum ki, 28 Mayıs seçimlerinden sonra ülkeye bahar ve adalet gelir bu durum ortadan kalkar.

Bu seçimde de Kartallı vatandaşlarımız adayları için oylarını kullanarak demokratik görevlerini yerine getirsinler ve sonrada kol kola çıkarak ayrıştırıcı dile gerek olmadığını ortaya koysunlar. Şunu gönül rahatlığı ile söyleyeyim ben ilçe başkanı olarak Ak Parti ilçe başkanı ile aynı sofraya oturup sohbet edebiliyorum. Mecliste de genel başkanlar düzeyinde de durum bu ise aynı şekilde vatandaşlarımız da aynı hassasiyet içinde olmalıdır.

Bu röportaj için Kartal’ın Sesi gazetesi adına çok teşekkür ediyorum. Son olarak ne söylemek istersiniz?

“ÜLKEYE BAHAR GELSİN. ÜLKEYE YENİDEN KARDEŞLİK GELSİN”

Son olarak söyleyeceğim. Ülkeye bahar gelsin. Ülkeye yeniden kardeşlik gelsin. Ülke bolluk ve bereket içerisinde olsun. Çünkü bu toplum çeyrek karpuza, kuru soğana muhtaç olmaması gereken bir toplumdur. Bu toplum her şeyin en iyisini hak eden bir toplumdur. Yeniden bir olmalıyız. Birlikte olmalıyız. Kol kola ve el ele olmalıyız. Bunun için Halil İbrahim Sofrasında bütünleşmeye ihtiyacımız var.

 

 

 

Kartalin Sesi
Kartalin Sesi
Kartal'ın Sesi Gazetesi yazarı
İLGİLİ HABERLER

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Reklam -

En çok okunanlar

Son Yorumlar

Zehra Sayar on Yılbaşı
Deniz Özlem Er on Yılbaşı