Türkiye yine önemli bir seçime hazırlanıyor. Seçimin önemi yerel olması. Belediyeler ve muhtarlıklar. Halka doğrudan dokunan yerler. Görevler iyi yapıldığında demokrasinin ülkede gelişmesine katkı sağlayacak yerler.
Yedi bin yıllık tefeci bezirganlığın hüküm sürdüğü coğrafyada ne yazık ki kurum ve kuruluşlarda “KURUMSALLIK”, “KURUM KÜLTÜRÜ”, “KURUM DİSİPLİNİ”, “KURUMSAL ÜRETKENLİK”, “KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK” vb… olmuyor, olamıyor.
İş, o zaman kişilere, yönetici konumunda olanlara kalıyor.
. . . . . . . . . . . . .
31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde bu nedenle adaylıklar önem kazanıyor.
Parlamentoda temsil edilebilme şansını yakalayabilmiş partiler içinde, aday adaylıklarından “aday belirleme” de CHP nispeten de olsa ötekilerden farlılık gösterir diye bekleniyor. CHP Genel Merkezi şu ana kadar tam da bir usul belirlemedi. Tabiri caizse “ucu açık” yöntemler açıkladı. Örgütte, Tüzük Kurultayının ertelemesinin ardından şimdi “Başkanlıklarda atama olur. Meclis üyeliklerinde ise olabilecek en iyisi üyelerin katılımıyla, yargı denetimsiz ‘fermuar usulü’ önseçim” düşüncesi hakim. Yine her şeye büyük oranda Genel merkez hakim olacak. Örgütün ağzına da bir parmak bal çalınacak.
Aday adaylıkları deyince…
Cuma günü akşamı, Maltepe Gülensu’da, CHP Maltepe Belediye Başkanı aday adayı Dr. Şenol Karasu’yu, Mühendis İbrahim Doğan ile birlikte dinledik. Sn. Karasu tam bir halk adamı. 26 yıl hizmet yaptığı Maltepe Belediyesinde belli ki halka dokunmuş.
Sn. İbrahim Doğan’da öyle. Çalışmalarından ve de en önemlisi kentin tüm yeşil alanlarına özellikle yargı yolu dahil verdiği yorulmaz mücadelesinden biliyoruz.
İşte bunlar ve bunlar gibi insanlar yerelde görevler gelmeli ki yerel demokrasimiz gelişsin, kentler ranta kurban edilmesin.