Kartal Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürü Dilek Kars; Kartal Belediyesi olarak akciğer, gırtlak ve sindirim sistemi kanserleri ve asbestoz gibi ölümcül hastalıklara neden olan asbest bertaraf edilmeden yıkıma izini vermediklerini belirtti.
Yıkılacak binaların “yıkım ruhsatı” binanın sınırları içinde bulunduğu belediye tarafından veriliyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından İstanbul’da belediyelere gönderilen 10 Mayıs 2018 tarihli yazıda, “Yıkımına ilgili makamlarca onay verilmiş bir yapıda asbest ve benzeri tehlikeli maddelerin bulunup bulunmadığının belirlenmesi, yıkımda tehlikeli madde maruziyetinin önlenmesi yıkımın en önemli adımı olup, yıkılacak binaların asbest ve benzeri malzemelerden temizlenmeden ana yıkıma geçilmesine kesinlikle izin verilmeyecek” deniyor.
Ancak Asbest Söküm Uzmanları Derneği (ASUD)’nin ‘Belediyelerin denetimleri yeterince yapmadığı ya da kağıt üzerinde asbest kontrolü yapmakta olduklarına’ dair uyarılarını da dikkate aldığımızda Kartal’da asbest ve benzeri tehlikeli maddelerin beteraf edilmesi sorununa yaklaşımı büyük önem taşımaktadır.
DİLEK KARS, “ASBESTLİ ALANLAR BERTARAF EDİLMEDEN YIKIMA İZİN YOK”
Kartal Belediyesi’nin yapı içindeki asbestli alanların bertaraf edilmesi ile ilgili bilgi veren Kartal Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürü Dilek Kars;
Kartal Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü tarafından gerçekleşen denetimlerde, deprem dönüşüm kapsamında yıkımı gerçekleşecek yapılarda, uzman ekipler tarafından numuneler alınarak asbestli alanların tespiti gerçekleştiriliyor. Uzman ekipler, numune çalışmalarını, yıkım kararı alınan yapıların; beton, sıvı, boya, yer ve çatı kaplaması, kazan dairesi gibi alanlarında gerçekleştirdiklerini söyledi.
Dilek Kars, lisanslı firmaların denetim raporları doğrultusunda, yapı içindeki asbestli alanların bertaraf edilmeden yıkım işleminin yapılmasına izin verilmediğine dikkat çekti. Bu denetimler sayesinde, kanserojen etki nedeniyle birçok hastalığa neden olan asbest minarelinin, halk sağlığını tehdit etmesinin önüne geçildiğini vurguladı.
DEPREM BÖLGESİNDE “GELİŞİGÜZEL ENKAZ KALDIRILMAKTA”
Kars, “Yaşadığımız depremle birlikte çok büyük can kaybımız yaşandı. Maalesef şimdi de çok daha büyük bir tehlikemiz var. Bu da asbest. Gelişigüzel enkaz kaldırılmakta. Asbest dediğimiz malzemede havada askıda kalan lifli bir yapı. Deprem bölgesindeki bütün asbesti bertaraf edecek kadar yeterince asbest söküm uzmanı var mı? Ülkemizde tartışılmalı bu konu. Burada dikkat edilmesi gereken çalışanların ve etrafta bulunanların N95 ve N99 maskesi takması gerekir. Onun dışında arazözler ile beraber su fışkırtılması gerekir. Çünkü enkazla birlikte o tozlarla havaya asbest lifleri ortaya çıkıyor. Su döktüğünüz taktirde bunların tozlanması engellenmekte.” diye konuştu.
Kars devamında; “Asbest malzemesi nerelerde bulunur? Normalde cam yünü, contada, macunda bulunur. Çok iyi bir yalıtım ve yapı malzemesi olduğu için 2010 öncesine kadar neredeyse bütün yapılarda bu amaç için kullanılmıştır. 31 Aralık 2010 tarihi itibari ile yasaklanmıştır. 2018 yılından sonra ise belediyelerin denetimi söz konusu. 2018 yılından bugüne kadar yaklaşık 1500 bina yıkım için bize başvurdu. Biz yıkım gerçekleştireceğiz. Binamızda asbest var mı yok mu denetlemesini yapın diye. Kartal Belediyesi olarak denetime geldiğimizde önce nerelerde olduğunu tespit ediyoruz. Beş tane örnek seçiyoruz. Daha sonra lisanslı bir firma ile bölgede şeritler çekerek özel kıyafetli görevliler tarafından numune alıyor. Alınan numuneler bertaraf edilmek üzere lisanslı firmaya bildiriliyor. Biz de lisanslı firma tarafından bertarafı yapıldıktan sonra, tamamen burası asbestsiz diye bir rapor geldikten sonra biz binayı yıkabilirsiniz diyoruz. O zamana kadar binanın yıkımını gerçekleştirmiyoruz.” dedi.
600 TONLUK ASBEST DENETİMİ
Ancak Asbest Söküm Uzmanları Derneği (ASUD)’nin “Risk Haritası”nda Kartal Belediyesi henüz asbestli alanların bertaraf edilmesi çalışmalarında yeterli görünmüyor olsa da; Kartal Belediyesi, asbest denetimlerinin yasallaştığı 2018 yılından bu yana, yaklaşık 1500 binada 600 tona yakın asbestli alan tespit etti. Riskli yapıların yıkımı, halk sağlığına zarar vermemesi adına, asbestli alanların bertaraf edilmesi gerçekleşti.
