EMEK ÇALIŞMALARI TOPLULUĞU İŞÇİ EYLEMLERİ 2021 RAPORU YAYINLANDI
Emek Çalışmaları Topluluğu, 2021’de gerçekleşen işçi eylemlerini çözümleyen raporunu yayınladı.”Tam 108 adet grev tespit ettiğimiz bu iki aydaki grev yoğunluğu uzun yıllardır görmediğimiz türdendi.”
2021’de her gün dört işçi eylemi
Emek Çalışmaları Topluluğu Raporu’nda bianet’in derlediği habere göre; “Rapor”a göre 2021’de basına bin 480 tekil işçi ve memur eylemi yansıdı. Bir başka deyişle, Türkiye işçi sınıfı 2021’de her gün ortalama 4 eylem gerçekleştirdi.
Rapor, toparladığı eylem sayılarını işyerleri ve genel eylemler temelinde değerlendirdiğinde bu bin 480 eylemin 827 vaka etrafında gerçekleştiği sonucuna ulaşıyor. Buna göre 2021’de iş yeri temelli eylem vaka sayısının 468, genel eylem vaka sayısının 347, dayanışma eylemi vaka sayısınınsa 12 olarak gerçekleştiği görülüyor.
Raporda 2020’de 706 olan toplam vaka sayısının 2021’de önemli bir artışla 827’ye çıkmış olmasının “en belirgin sebebi” iş yeri temelli eylemlerdeki artış olarak belirleniyor: İş yeri temelli eylem vakası sayısı önceki yıla göre 389’dan 468’e, genel eylem vakası sayısı ise 304’ten 347’ye çıkmıştı.
Eylemci sayılarında iki kat artış
Rapor, 2020’den 2021’e iş yeri temelli eylem vakalarına katılan eylemci sayısının yaklaşık iki katına çıkarak 46 binden 83 bine yükseldiğini saptıyor. Aynı dönemde genel ve dayanışma vakalarına katılan eylemci sayısının da aynı oranda, yaklaşık iki kat artarak 20 binden 40 bine çıktığı görülüyor.
Otoriterleşme eylem vakalarını bastırmayı başaramadı
Rapor, 2015’te 628 olan iş yeri temelli eylem vakası sayısının, sürekli derinleşen bir otoriterleşme sürecinin hüküm sürdüğü 2016-2019 yıllarında 420-438 dolayına gerilemiş olmasına karşın 2021’de 468’e, yani 2016’dan bu yana en yüksek düzeye yükselmiş olduğunu saptıyor: “2021’de iş yeri temelli eylemlere katılan sayısı 83 bindir ve bu sayı da 2016’dan bu yana en yüksek sayıdır.”
Hak arayışı mücadelesinde dramatik artış
“Rapor” “öte yandan 2021’de iş yeri temelli eylem vakalarının yüzde 65’inin hak geliştirme niteliğin[de]” olduğunu da saptıyor: “2020’de yüzde 26 olan hak geliştirme oranında dramatik bir artış yaşanmıştır. Tüm bu veriler 2021 yılında işçi sınıfımücadelesinde önemli bir yükseliş yaşandığına işaret etmektedir.
TİS ve sendikalaşma nedeniyle yapılan eylemlerdeki artış
Raporun dikkat çektiği gelişmelerden birinin de “2021’in iş yeri eylem nedenlerindeki en belirgin özgünlü[ğün] toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmeleri ve sendikalaşma nedeniyle yapılan eylemlerin oranındaki yükseklik” olduğu gözleniyor.
Rapora göre, “2016-2020 – arasında eylemlerin her yıl ortalama yüzde 20’si TİS nedeniyle yapılmışken bu oran 2021’de yüzde 32’ye çıkmıştır […] Metal sektöründe Eylül 2021-Ağustos 2023 arasında geçerli olacak Grup Toplu İş Sözleşme görüşmeleri sürecinde Aralık 2021’de gerçekleşen 52 iş yeri temelli eylem vakası tespit edilmiştir. Bunların 27’si Birleşik Metal-İş, 25’i ise Türk Metal tarafından örgütlenmiştir.”
Rapor, TİS nedeniyle yapılan eylemlerdekine benzer bir artışın sendikalaşma nedeniyle yapılan eylemlerde de yaşandığını kaydediyor: “2016-2020 arasında sendikalaşma nedeni ortalama yüzde 13 iken bu oran 2021’de yüzde 18’e çıkmıştır. 2020’de sendikalaşma sebebiyle 54 iş yeri temelli eylem vakası yaşanmışken bu sayı 2021’de 86’ya ulaşmıştır.”
İşverenin yanıtı: İşten atma
Rapor, “2021’de en az bin 634 işçinin sendikalaştığı için işten atıldığı[nı]” tespit edi[yor]: “Bu 2015’ten beri tespit edilen en yüksek sayıdır. 2021, sınıf mücadelesinin yakın geçmişe göre keskinleştiği bir yıl olmuştur.
En çok eylem yapanlar KESK ve DİSK üyeleri
Emek Çalışmaları Topluluğu’nun hazırladığı 2020 raporuna göre, işçiler bir yılda her gün ortalama dört eylem yaptı. DİSK ve KESK’e bağlı sendikaların üyeleri en çok eylem yapan çalışanlar oldu.
Emek Çalışmaları Topluluğu Hakkında
Emek Çalışmaları Topluluğu (EÇT), kendilerini şöyle tanımlamaktadır: “Emek Çalışmaları Topluluğu 2014 yılı Eylül ayında işçi sınıfı üzerine bilgi üreten akademisyen, araştırmacı ve sendika uzmanlarının daha koordineli çalışma imkanları üzerine gerçekleştirdiği tartışmalar sonucu doğdu. Bu tartışmalar, işçi sınıfı ve emek hareketi üzerine veri üreten bağımsız kurumlara artan ihtiyacı ortaya koyarken bir yandan da yeni bir oluşuma cesaret verdi. EÇT, somut bir üretim sürecinin içinde örgütlenme çalışmalarına başlamayı önüne koydu ve 2015 yılı boyunca yerel ve ulusal yazılı basını ve bazı internet sitelerini tarayarak elde edilen işçi ve memur eylemlerinin bilgisini sayısal veriye dönüştürerek analiz etti. Bu çalışmasını 2015 İşçisi Sınıfı Eylemleri Raporu ismiyle yayınlayarak emek hareketinin kullanımına sundu. Gönüllülerin oluşturduğu Emek Çalışmaları Topluluğu emek hareketine destek vermek isteyen araştırmacıların, akademisyenlerin, sanatçıların ortaklaşa bir şekilde hareket ederek nitelikli ve etkili ürünler ortaya koyabilecekleri bir zeminin inşasını ve kurumsallaşmasını hedeflemektedir. İşçi sınıfının ve işçi mücadelelerinin görünürlüğünü artırmak ve emek hareketinin veri temelli politika yapma kapasitesini geliştirmek amacını taşımaktadır. Emek hareketinin farklı öznelerine eşit mesafede durmayı ve harekete somut katkı sunmayı ilke edinmiştir. EÇT, emek hareketine destek vermek isteyen herkesin katılımına açıktır.”