Kartal Belediyesi, ‘Kartal Kadın Emeği Pazarı’nda yıllardır sürdürdükleri faaliyetle yaşamlarını idame ettirmeye çalışan kadınların satış kulübelerini zorla kaldırılmaya çalışmaktadır.
Kartal/Yüksel Fırat
Eklektikleri kesilen, gece vakti kulübeleri taşınmaya çalışılan, zabıta ve polis tarafından zorla boşaltılma tebligatı gönderilen emekçi kadınlarla, ‘Kartal Kadın Emeği Pazarı’nda görüştük.
Belediye tarafından elektrikleri kesildiğinden komşu esnafların elektriklerinde çay yapıp gözyaşları arasında ikramda bulunan Kartal Kadın Çevre Kültür ve İşletme Kooperatifi El Ürünleri Pazarı üyelerini dinledik.
KENDİLERİNE ZABITA VE POLİS ZORU GÖSTERİLEN KADINLAR
Kadınlar ‘Mahkemede durdurma kararı almasaydık bugün zabıta ve polis zoru ile buradan atılmış olacaktık’ diyorlar. Çünkü, Kartal Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü 04.09.2023 tarihli bir tebellüğ ilmühaberi gönderiyor ve “Belediyemizin envanterine kayıtlı 13 adet satış tezgahının tahliye edilmesi” isteniyor. Aksi taktirde, “Belediyemiz tarafından oluşturulacak ekip ekipmanla birlikte polis nezaretinde tahliye” edilecekleri bildiriliyor. Kendilerine zabıta ve polis zoru gösterilen kadınlar.
Kartal Kadın Çevre Kültür ve İşletme Kooperatifi El Ürünleri Pazarı bünyesinde örgütlenen kadınlar Hamam Sokak’ta bulunan ‘Kartal Kadın Emeği Pazarı’nda 14 yıldır ürettikleri el emeği göz nuru; takı, örgü, tığ, dikiş, keçe, süsleme, boyama, bez bebek, oyuncak, çanta, kanaviçe ve gıda gibi ürünleri satarak yaşamlarını sürdürmeye çalışmaktalar.
Kartal Hamam Sokağı’nda Kartal Kadın Çevre Kültür ve İşletme Kooperatifi El Ürünleri Pazarı bünyesinde örgütlenen kadınların temel taleplerinden biri ‘Kadın Emeği Pazarı’nda ‘Kapalı Satış Kulübeleri’nin kurulmasıydı.
Kadınların bu talebi Kartal Belediyesi tarafından, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait olan yerde geçen yıl Mart ayında karşılandı. Kulübeler Kartal Kadın Çevre Kültür ve İşletme Kooperatifi El Ürünleri Pazarı üyelerinin hizmetine verildi.
İş bulma olanakları tükenen yaşamak için ancak kendi ürettiklerini ‘Kadın Emeği Pazarı’nda satmak için kar kış demeden açtıkları üstü açık tezgâhlarda satmak zorunda kalan kadınlar kapalı satış tezgâhı kulübelerine kavuştular. Kapalı satış tezgâhı kulübeleri aynı zaman da kadınların ürünlerini muhafaza etmesine de olanak sunmaktadır.
Ancak, Kartal kadın kooperatifi üyeleri anlam veremedikleri bir saldırı ile karşı karşıya olduklarını söylüyorlar.
Kooperatif üyesi kadınlar buradan kendilerinin çıkarılarak buranın Kartal Belediyesi’ne yakın yöre dernekleri vb. kurumlara verilmek istendiğini iddia etmektedirler. Hatta öyle ki, belediye başkanın belediye başkan yardımcılarının adları kullanılarak çıkmamız yönünde tehditler aldık diyorlar.
Kadınlar, bu son sürece gelmeden önce de zaten çeşitli uygulamalarla Kartal Belediyesi’nin kendilerine dönük olumsuz tutum ve davranışları olduğunu söylemektedirler. Kartal Kadın Çevre Kültür ve İşletme Kooperatifi El Ürünleri Pazarı’nın Altınok zamanında Kartal Belediyesi ile olumlu bir süreç içerinde olduklarını ve o dönem Kartal Belediyesi ile yaptıkları süresiz bir protokol olduğunu belirttiler. Fakat Gökhan Yüksel süreci ile birlikte kendilerine karşı tutumun değiştiğini söylüyorlar.
Emekçi kadınlar, Kartal Belediyesi’nin kabinlerin boşaltılası için uyguladığı bir başka yöntemin ise Kartal Belediyesi’nin kadınlara dönük organize ettiği etkinlikler kendilerinin çağrılmaması olduğunu belirttiler; “Açıkça ‘Eğer ki, belediyenin yanında durmazsanız, kabinleri boşaltmazsanız bir daha hiçbir etkinlikte yer alamayacaksınız’ dediler. Kadınlar, “Zaten bu söylemin ardından etkinlikler çağrılmıyoruz. Daha önce katıldığımız eğitim vb. gruplarda dahi bizi çıkardılar.”
Kadınların verdikleri bir başka örnek; “Katıldığımız bir etkinlikte bizlere katılım formu doldurttular. Daha sonra bir belediye personeli gelip, ‘Sizin doldurduğunuz formlar kabinleri boşaltacağınızın belgesidir’ dedi. Bunu üzerine belediyeye giderek formları iptal etmek zorunda kaldık”
“NEDEN BİZ KOOPERATİF ÜYELERİ YOK EDİLMEK İSTENİYORUZ?
“Kendilerine açıkça söyledik 14 yıllık bir kooperatifimizi kaybetmek istemiyoruz. Neden biz kooperatif üyeleri yok edilmek isteniyoruz? Oysa biz kooperatif üyeleri buradaki günlük gelirimizle yaşamımızı sürdürmeye çalışıyoruz. Kartal Belediyesi, biz kooperatif üyelerini buradan çıkarıp burayı başkalarına vermek istemektedir. Bizim buradaki günlük gelirimiz olmadığı taktirde kendimiz gibi kooperatifin de yaşamını sağlayamayız. Kooperatifte örgütlenerek bin bir zorlukla burayı var etmiş kadınları ekarte edip işsizliğe ve açlığa mahkum ederek kendilerinin ve kendilerine yakın kurumlara yer açmaya çalışmak reva mıdır?”
Kadınlar kendilerine dönük yok etme politikasını maddi çökertme ile de sürdüğünü söylemektedirler; “Daha önce belediyenin birkaç siparişini karşılayıp ödememizi aldık. Son olarak 570 bin liralık bir sipariş verdiler. Kooperatif bütçemiz yetmediği için kadınlar olarak aramızda topladığımız para ile bu siparişi tamamladık. Satın almadan arandık ve siparişi teslim alacaklarını söylediler. Siparişleri teslim etmeye hazırladığımızı bildirdiğimiz de ise ‘Size öyle bir sipariş vermedik’ dediler. Siparişi halen teslim edemedik. Hem kooperatifin bütçesi sıfırlandı hem de her birimiz borçlandık. Ve öyle ki, kışa hazırlanmak için tekrar krediler çekmek zorunda kaldık.”
“TEBLİGATTAN SONRA ÖLMEK İSTEDİM”
“Tebligattın ardından bir kadın arkadaşımız intihara kalkıştı. Bu durumu belediye de biliyor. Buna rağmen kararlarında ısrar ettiler. Mahkeme kararı ile buranın boşaltılmasını durdurmasaydık, devam edeceklerdi.”
Kooperatif üyesi kadınlar tebligatı mahkeme kararı ile durdurmuş olmalarına rağmen kaygıları devam etmektedir. “Bizi öyle çaresiz bıraktılar ki, arkadaşımız çıkış yolu olarak ölümü seçti.”
Üzgün ve gözyaşları içerisinde sorularımızı cevaplamaya devam eden kadınlardan biri tebligat sonrasını anlatırken; “O gün baktım, baktım kulübeye, 14 senem burada geçti. O gün Adaya gittim. Ve ölmek için ne kadar ilaç varsa içtim. Bilmiyorum… Ben tek başıma büyüttüm oğullarımı. Çocuğumun biri rahatsız diğeri raporlu evde. Kiracıyım ve annemden gelen 6900 Lira gelirim var. Burası da giderse çocuklarıma nasıl bakarım? diyerek yaşamak istemedim.”
“Bizi çaresiz bırakmaya çalıştılar. Bırakamayacaklar. Yine kadınlar belediyeden daha güçlüdür. Çünkü hukuk çerçevesinde hareket eden biziz ve bunca zamandır yanlış yapan Kartal Belediyesi yönetimdir.”
Kadınlar Kartal Belediyesi’nin başka mahallere kurduğu kulübeler işlevli olmayınca dönüp bizim elimizdeki kulübeleri almaya çalışıyor diyorlar. “Soğanlık Mahallesinde çocuk parkının içerisine 3 tane kulübe kurmuşlar. Aileler bile tepki gösterdi. Çocuklar kırmışlar ve şimdi tuvalet olarak kullanıyor. Oysa yıllardır bu alanda faaliyet sürdürüyoruz. Bu sürecin nasıl işlemesi gerektiğini bize sormaya tenezzül bile etmediler. Oysa bırakın kadınlar gelsin kooperatifimizde yer alsın. Tüm kadınlar olarak birlikte çalışalım. Ama belediye ‘Bir çiviniz dahi kalmadan burayı boşaltın’ tehditti savuruyor.”
“KABİNLERİNİZ ÇALINIYOR. YETİŞİN!”
Bir başka kadın kulübelerin zorla kaldırılmaya çalışıldığı gece yaralan ayağını ve halen iyileşmeyen yarasını göstererek; “İş makinası diğer kabine yanaşmaya çalışıyordu oraya koşarken takılıp düştüm. Kafam iş makinesinin demirine de gelebilirdi.”
Kadınlar tekrar o geceye elektriğin kesildiği ve kulübelerin kaldırılmaya çalışıldığı 14 Ağustos’a giderek. “Buradaki esnaflar aradı bizleri; ‘Kabinleriniz çalınıyor. Yetişin! 15 dakika içinde hepimiz buraya ulaştık. İçindeki eşyalarımızla birlikte kabinlerimiz kaldırılmaya çalışıldı. Zaten biz gelene kadar buradaki esnaflar müdahale ederek kabinlerimizin götürülmesini engellemeye çalışmışlardı. Sonra hep birlikte kabinlerimize sahip çıktık.”
Son sözler olarak; Kartal Kadın Çevre Kültür ve İşletme Kooperatifi El Ürünleri Pazarı Başkanı Ruhan Yalçın “Kartal Belediyesi ile kooperatifimizin bir muhataplığı kalmadı. Mahkeme süreci başladı. Artık lütfen gelip bizi taciz etmesinler. Kartal Belediyesi’nin muhatabı artık mahkemedir.
Emekçi kadınlar, “Kartal Belediyesi artık düşmanca ve düşmana uygulanacak yöntemlerden vazgeçmelidir. Kartal Belediyesi kestiği elektriğimizi bir an önce bağlamalıdır. Artık gün erken kararıyor. Dükkânların içi görülmüyor. Bir çayı bile esnafların elektriğini kullanarak yapıyoruz” dediler.