Kartal’ın Sesi-Pendik’te Ekmek ve Gül Grubundan kadınlar basın açıklaması yaparak eşi tarafından arabanın arkasına bağlanarak yerde sürüklenen kadınla dayanışma içinde olduklarını açıkladı.
Geçtiğimiz hafta İstanbul Pendik’in Sülüntepe ilçesinde bir kadının arabanın arkasına bağlanarak metrelerce yerde sürüklenmesi üzerine kadınlar Pendik’te sokağa çıktı.
Pendik Ekmek ve Gül Grubu üyesi kadınlar, Kavakpınar Semt Pazarı önünde toplanarak hem pazarda bulunan vatandaşlara olayı anlattı hem de kadına yönelik şiddete karşı basın açıklaması yaptı.
Kadınlar yaptıkları açıklamada arabanın arkasına bağlanarak sürüklenen kadının Marmara Hastanesinde tedavisinin devam ettiği bilgisini paylaşırken dayanışma içinde olmaya devam edeceklerini de belirtti. Hükümetin kadın düşmanı politikalarının bu şiddet ortamını beslediğini vurgulayan kadınlara çevredeki kadınlar da alkışlarla destek verdi.
6284 UYGULANSIN
Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“17 yılda 15 bin kadın öldürüldü. 2018 yılında 440 kadın erkekler tarafından katledildi. 317 kadın ve 1217 çocuk da istismara uğradı. Bu veriler kadın cinayetlerinin, şiddetin, çocuk istismarının ne kadar vahim ne kadar korkunç olduğunu, bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu tablo, hükümetin kadın politikalarının kadın düşmanlığını, kadına karşı şiddeti artıracak söylemlerinin sonucudur. Hükümet yetkilisi konuşmasında ‘Eşler tartıştığında kadın, karakola telefon açıp şikayette bulunduğunda koca evden uzaklaştırma alıyor. Bu da öfkeyi ve kadına şiddeti körüklüyor. Biz eşler ayrılsın diye kanun çıkarmışız’ diyerek kadına yönelik şiddetin artmasına neden olacak bir açıklamada bulundu.
Kadına karşı şiddetin ve kadın cinayetlerinin artmasının sebebi yetkilinin söylediğinin aksine, kadınlar şikayetçi olduklarında veya karakola gittiklerinde tekrar evlerine gönderilmeleri ve hukuki işlem başlatılmamasıdır. Yargının katillere verdiği cezalarda “tahrik ve iyi hal” indirimi uygulanmasının, hükümetin kadınlara ve çocuklara yönelik şiddeti ve istismarı önleyecek tedbirleri almamasının sonucudur.
Asıl tartışılması gereken cezaların artırılması değil, suçu oluşmadan engelleyecek kadınları ve çocukları koruyacak mekanizmaların hayata geçirilmesidir.
Devletin görevi, şiddeti normalleştirmeden 6284 sayılı kanun ve İstanbul Sözleşmesi’ni etkin bir şekilde uygulamak, geliştirmek ve şiddete maruz kalan kadını korumaktır.
Bizler; kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri karşısında bulunduğumuz her yerde daha çok yan yana gelerek mücadele etmeye devam edeceğiz.”
