Veli-Der; Milli Eğitim Bakanlığı’nın sınıf geçme derecesi: Kaldı
Kartal/ Yüksel Fırat
Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) dün Kartal Meydanı’nda basın açıklaması düzenledi. Veli-Der’den MEB’e 2022- 2023 Eğitim- Öğretim Yılı 1. dönem sonu karnesi verdi. Veli-Der’den MEB’e dönem sonu karnesi; Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) sınıf geçme derecesi: Kaldı
Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) dün Kartal Meydanı’nda basın açıklaması düzenledi. “2022/2023 EĞİTİM YILININ DEĞERLENDİREM FORMU” pankartı önünde basın açıklamasını Aysun Eren okudu. Asun Eren “Tüm okullarda, üniversitelerde ücretsiz yemek hemen şimdi” çağrısı yaptı.
“Tüm okullarda, üniversitelerde acilen ücretsiz bir öğün yemek uygulaması başlatılmalıdır.”
Aysun Eren artan yoksulluğa dikkat çekerek; “Salgın ve yüksek zamlar, açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşam mücadelesi veren, alt gelir gruplarını ve yoksul ailelerin çocuklarını etkiledi. Yoksullaşmayla birlikte eğitimde eşitsizlik, Cumhuriyet tarihi boyunca görülmemiş bir boyuta ulaşıldı. Temel gündemimiz, çocukların açlığı. Tutuklu bir ailenin 6 yaşında bir çocuğu, babaannesinin evinde, yetersiz beslenme nedeni ile kaybettiğimizi üzülerek basından öğrendik.
Yaşadığımız acı gerçeğe rağmen ücretsiz okul yemeği talebi “maliyet hesabı” gerekçesiyle yok sayılmaktadır. Aylardır sürdürdüğümüz mücadele sonucunda, ücretsiz okul yemeğinin yalnızca okul öncesi eğitim ve taşımalı eğitimden yararlanan öğrencilerin devam ettiği pansiyonlu okullarda dağıtılacağı sınırı ile bir açıklama yapıldı.
2020 verilerine göre ülkemizdeki çocukların yüzde 44,3’ü yoksulluk ve açlıkla karşı karşıyadır. Son 3 yıl içersin de yoksulluğun, zamların artışı ile beraber en iyimser durumda bile bu oran en az her iki çocuğumuzdan birinin açlıkla karşı karşıya kaldığının kanıtıdır.
Belirlenen taban fiyatlar üzerinden öğle yemeği ücreti 45-50 TL’den başlıyor. Okul kantinlerinden ulaşılabilecek en ucuz besin tostun ücreti ise 15-20 TL. İki-üç çocuklu bir aile için çocukların okulda ihtiyaç duyduğu beslenmenin aylık maliyeti ülke nüfusunun yarısından fazlasının asgari ücretle yaşamaya çalıştığı bir ülkede aylık gelirlerinin üçte birini aşıyor.
Yetersiz beslenme nedeniyle kız öğrencilerin yüzde 85’inde, erkek öğrencilerin yüzde 68’inde kansızlık, öğrenme güçlüğü, fiziksel gelişimlerinde yavaşlama veya durma, derslerde bayılma gibi sağlık sorunları yaşamaktadırlar.
Tüm okullarda, üniversitelerde acilen ücretsiz bir öğün yemek uygulaması başlatılmalıdır.”
“Bir an önce Çocuklarımızın sağlıklı içme suyuna erişim hakkı tüm okullarda bir an önce sağlanmalıdır.”
Yoksulluğun çocukları sussuz da bıraktığına dikkat çeken Eren; “Okullarda, en az yetersiz ve dengesiz beslenme sorunu kadar önemli bir sorun olan sağlıklı içme suyuna erişimdir. Ülkemizde okulların yüzde 95’inin bahçelerinde öğrencilerin su ihtiyacını karşılayabilecekleri çeşmeler yoktur. Olanlarda da, su tesisatlarının eski olması nedeniyle şehir şebeke suyu temiz olsa bile, okula ulaştıktan sonra içilebilir olmaktan çıkmaktadır.
Kantinlerde 500 ml’lik su 3-5 TL’dir. Okula harçlıksız gönderilen öğrencilerin kantinden su alması mümkün değildir. Öğrenciler genellikle 500 ml’lik pet şişelerle getirdikleri suyu tüketmektedirler. Ancak gelişim çağında olan bir öğrencinin 2 litre su tüketmesi gerektiği düşünülürse ve özellikle havaların ısındığı dönemlerde evden getirilen su yetmemekte, daha sonra su ihtiyaçlarını tuvalet çeşmelerinden karşılamaktadırlar. Bu durumda hijyenik olmayan koşullarda hastalığa davetiye çıkarmaktır.
Yapılması gereken; eskiden olduğu gibi çeşmeler yapmak ve okulun su tesisatının sık sık bakımını yapmaktır.
Veli Der Edirne Şubemizinve Edirne Valiliği’nin ortak çalışmasıyla, okulların koridorlarına su arıtıcılı sebiller konmuştur.
Bir an önce Çocuklarımızın sağlıklı içme suyuna erişim hakkı tüm okullarda bir an önce sağlanmalıdır.
KİTLESEL OKUL TERKİ DURDURULMALI
ÇOCUKLARIN OKULLARA GERİ DÖNÜŞÜ SAĞLANMALIDIR
Aysun Eren çocuklarının örgün eğitimim dışına çıktığını belirterek; “Kız çocukları şiddet, istismar riski altında yaşamakta, çocuk yaşta evliliğe maruz bırakılmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2021-2022 eğitim öğretim yılı okullaşma istatistiklerine göre ilkokulda 195 bin, ortaokulda 298 bin, lisede 373 bin kız çocuğu eğitimin dışındadır. Açık öğretimde okuyan kız çocuğu sayısı ise 636 bin 270’ tir. 1,5 milyonu aşkın kız çocuğu artık okullarda değil. 6 yaşında çocuklara gelinlik giydiren bir karanlığı yaşadığımız günlerde milyonu aşkın kız çocuğunun örgün eğitim dışına çıktığı bir gerçekliği yaşıyoruz.
MEB’in TBMM’de açıkladığı verilere göre; ilkokulda 11 bin 654 öğrenci, ortaokulda 28 bin 421 öğrenci, lisede 240 bin 668 öğrenci örgün eğitim dışına çıkmıştır. Asıl gerçek ise çok daha vahimdir.
TÜİK 2022 verilerine göre; 15-19 yaş aralığında 856 bin örgün eğitim dışına çıkmıştır. Bu çocuklarımızın 556 binini kız çocukları oluşturmaktadır.
MEB’in açıkladığı son örgün eğitim istatistiklerinde ise 5-17 yaş grubunda 1milyon 200 bin 892 çocuk örgün eğitim dışında. Devamsızlar ve okul kaydı olup gitmeyenler bu sayıya dahil değil. Sağlık sorunu vb. istisnai durumlar üzerinden tarif edilen ancak yirmi yıllık eğitim politikaları sonucunda olağanlaştırılan açık öğretimde kayıtlı öğrenci sayısı ise 1 milyon 738 bin 198’e ulaşmıştır.
Mesleki Eğitim Merkezlerinde kağıt üzerinde haftada bir gün okula dört gün işyerine, gerçekte ise Cumartesi günleri ve bazen de Pazar günü işyerlerinde çalıştırılan çocuk sayısı son 1 yılda 159 binden 1 milyon 300 bine ulaşmıştır.
Ayrıca mesleki eğitim verilen kurumlarda çocuklarımız, iş kazası yaşama riski ile de karşı karşıya bırakılmaktadır. 2013’te meslek liselerinde okul ortamında ve işletmelerde 239 “iş kazası” yaşanmışken 2019’da bu sayı 2 bin 385 yukseldi. Ayrıntılı veri olmadığı için çocukların hangi “kazalar” yaşadıkları sonuçlarına ilişkin hiçbir açıklama, veri yok. Genellikle Tarım, İnşaat, üretime dayalı firmalarda çocuk kayıpları gözlenmektedir.
Çocuklarımız yoksulluktan kaynaklı okullarını kitleler halinde terk etmek zorunda bırakılmaktadır. Söz konusu olan çocuklarımızın eğitim hakkı olduğunda bütçe yok denilmekte, çocuklarımızın en temel hakları maliyet hesabı yapılmaktadır.”
Mehmet Aydoğmuş ise, Veli-Der’in Milli Eğitim Bakanlığı’nın dönem sonu karnesi: “Sınıf geçme derecesi: Kaldı,” olarak açıkladı.